Bulaşıcılığı oldukça yüksek olan, polio virüsü denilen mikropla bulaşan bir hastalıktır.Kuluçka süresi 10-14 gündür.1-4 yaşlarında (% 30 ikinci yaşta) daha sık görülür.Mikrobun kaynağı hasta insanların dışkısı ve boğaz salgılarıdır.Dışkı ile kirlenmiş su ve besinlerin yenip içilmesi veya kalabalık yerlerde havaya yayılan mikropların solunması ile bulaşmaktadır.
Hastalık genellikle belirtisiz ve sinsi gidişlidir.Hafif ateş, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma gibi nezlede görülebilecek belirtiler ortaya çıkar.Kimi hastalarda hastalık bu belirtilerle sınırlı kalırken kimilerinde de kalıcı felçler ortaya çıkar.Çocuk ayağa kalkmakta veya yürümekte eskisine oranla daha fazla güçlük çekmeye başlar.Felç olan bölgede (genellikle bacaklar) kaslar sert ve kasılmış değil, yumuşaktır ve duyu kaybı yoktur.Bazı vakalarda solunum kasları ve diyaframda felce uğrayıp solunum
güçlüklerine neden olabilmektedir.Ölüm oranı % 2-20 arasındadır.Beyindeki solunum merkezinin de etkilenmesiyle bu oranlar % 40 lara kadar çıkabilmektedir.
Hastalığın tedavisi yoktur.Ömür boyu kalıcı sakatlıklara neden olabilmektedir.
Korunma:Aşılanma ile olur.Tüm dünyada çiçek hastalığında olduğu gibi kökünün kazınabilmesi için yoğun aşılama çalışmaları yapılmış ve birçok ülkede başarılı sonuçlar alınmıştır.Yurdumuzda da hala görülen bu hastalıkla mücadele için bu yıl 26 Nisan-2 Mayıs ve 31 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında 5. si yapılmakta olan ULUSAL AŞI GÜNLERİ ile hastalığın kökünün kazınmasına yönelik çalışmalar başarıyla yürütülmektedir.
Ağızdan verilen ve toplumsal bağışıklamanın sağlanmasında önemli rol oynayan aşının yanında kişisel bağışıklamanın sağlanabilmesi için oldukça güvenilir ve etkin olan , enjeksiyon şeklinde uygulanan şekli mevcuttur.
En etkili aşılama şeklinin 2,3,4. veya 2,4,6. aylarda enjeksiyon tarzında yapılan ölü aşı ile 18. ayda ağızdan verilecek hatırlatma dozu olduğu kabul edilmektedir.
Hastalık genellikle belirtisiz ve sinsi gidişlidir.Hafif ateş, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma gibi nezlede görülebilecek belirtiler ortaya çıkar.Kimi hastalarda hastalık bu belirtilerle sınırlı kalırken kimilerinde de kalıcı felçler ortaya çıkar.Çocuk ayağa kalkmakta veya yürümekte eskisine oranla daha fazla güçlük çekmeye başlar.Felç olan bölgede (genellikle bacaklar) kaslar sert ve kasılmış değil, yumuşaktır ve duyu kaybı yoktur.Bazı vakalarda solunum kasları ve diyaframda felce uğrayıp solunum
güçlüklerine neden olabilmektedir.Ölüm oranı % 2-20 arasındadır.Beyindeki solunum merkezinin de etkilenmesiyle bu oranlar % 40 lara kadar çıkabilmektedir.
Hastalığın tedavisi yoktur.Ömür boyu kalıcı sakatlıklara neden olabilmektedir.
Korunma:Aşılanma ile olur.Tüm dünyada çiçek hastalığında olduğu gibi kökünün kazınabilmesi için yoğun aşılama çalışmaları yapılmış ve birçok ülkede başarılı sonuçlar alınmıştır.Yurdumuzda da hala görülen bu hastalıkla mücadele için bu yıl 26 Nisan-2 Mayıs ve 31 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında 5. si yapılmakta olan ULUSAL AŞI GÜNLERİ ile hastalığın kökünün kazınmasına yönelik çalışmalar başarıyla yürütülmektedir.
Ağızdan verilen ve toplumsal bağışıklamanın sağlanmasında önemli rol oynayan aşının yanında kişisel bağışıklamanın sağlanabilmesi için oldukça güvenilir ve etkin olan , enjeksiyon şeklinde uygulanan şekli mevcuttur.
En etkili aşılama şeklinin 2,3,4. veya 2,4,6. aylarda enjeksiyon tarzında yapılan ölü aşı ile 18. ayda ağızdan verilecek hatırlatma dozu olduğu kabul edilmektedir.