Karaciğer Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...


Join the forum, it's quick and easy

Karaciğer Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Karaciğer

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Karaciğer

    Mesaj tarafından CooL Salı Eyl. 29 2009, 10:10

    Karaciğer yağlanması nedir, tedavisi nasıldır?
    Karaciğer yağlanması toplumda çok sık rastlanan bir durum olup her 4-5 kişiden birinde görülür. Kadın ve erkeklerde aynı sıklıkta görülür.
    Karaciğer yağlanması toplumda çok sık rastlanan bir durum olup her 4-5 kişiden birinde görülür. Kadın ve erkeklerde aynı sıklıkta görülür.

    Yağlanmaya iltihap/yangı eşlik ederse bu durum önce karaciğer hücre harabiyetine (nekroz), sonra fibroza ve oradan da siroza ilerler. Karaciğer yağlanması olan insanlar; eğer fazla kiloluysa mutlaka kilo vermeli ( en az kilosunun `u), yağlı gıdalardan uzak kalmalı, bol meyve sebze tüketmeli ve düzenli egzersiz yapmalıdır. En önemlisi de mutlaka bu konuda uzman olan bir doktora başvurmalıdır. Ülkemizde bu konuyu en iyi bile uzmanlık alanı iç hastalıkları uzmanları olup, bunlar içinden de özellikle bu konuda uzmanlaşmış gastroenteroloji uzmanlarıdır.


    Karaciğer yağlanması; karaciğer hücrelerinde normalden fazla, hatta bazen aşırı derecede yağ toplanması nedeniyle meydana gelen tıbbi bir durumdur. Toplumdaki her 4-5 kişiden birinde karaciğer yağlanması görülmektedir. Kadın ve erkekte aynı sıklıkta görülür. Normal sağlıklı bir insanda karaciğer hücrelerinde az miktarda yağ bulunabilir ve bu herhangi bir hastalığa neden olmaz. Ancak karaciğerde yağlanma aşırı miktarda olduğunda, birtakım yapısal ve fonksiyonel değişikliklere yol açar.


    Karaciğerde aşırı yağ birikmesi sonucu 2 durum meydana gelir:


    1) Karaciğerde yağlanmanın bir sonucu olarak karaciğerde iltihap/yangı meydana gelir ve tıp dilinde buna steatoheapatit adı verilir.


    2) Karaciğerde sadece yağlanma olması ve herhangi bir iltihap/yangının olmaması Steatohepatit geliştiğinde bu zamanla karaciğer hücrelerinin harap olmasına (nekroz) yol açar ve fibroz denilen, aynı zamanda karaciğer sirozunun başlangıcı sayılan duruma neden olur. Nekroz ilerledikçe olay siroza doğru ilerler. Bu konuda yapılan çalışmalarda steatohepatiti olan hastaların @`ında karaciğerde fibroz, -15`inde ise karaciğer sirozu gelişebileceği saptanmıştır. Ayrıca steatohepatite bağlı gelişen karaciğer sirozu zemininde karaciğer kanserinin de gelişebildiği gösterilmiştir. Bu nedenle karaciğer yağlanması tanısı konan hastalar ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeli ve sıkı takip edilmelidir.


    Karaciğer yağlanmasının nedenleri


    Karaciğer yağlanmasının nedenleri temel olarak alkole bağlı (alkolik karaciğer yağlanması=alkolik steatohepatit) veya alkol dışı diğer nedenler (non-alkolik steatohepatit=NASH) olarak ikiye ayrılır. NASH, Amerika`da erişkinlerde en sık görülen karaciğer hastalığıdır. Muhtemelen bizim ülkemizde de benzer bir durum mevcuttur.


    Alkol dışı karaciğer yağlanması nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:


    1. Obezite(aşırı kilo)


    2. Şeker hastalığı


    3. Açlık veya hızlı kilo kaybı


    4. Wilson hastalığı


    5. Uzun süreli damar yolu ile (parenteral) beslenme


    6. Aşırı A vitamini kullanma


    7. Hipobetalipoproteinemi / abetalipoproteinemi


    8. Bazı ilaçlar: Kortizon içeren ilaçlar, amiodaron, tamoksifen, diltiazem, tetrasiklin, talium, östrojenler


    9. Bazı zehirler: karbontetraklorür (CCl4), fosfor, kurşun (Pb), kloroform (CHCl3), arsenik (As).


    10. Gebelik


    11. Bazı ameliyatlardan sonra (jejunoileal bypass, gastrik bypass)


    Karaciğer Yağlanmasının Mekanizması


    Karaciğer yağlanması (steatosis) hepatositlerde trigliseridl ve diğer lipidlerin toplanması sonucu meydana gelir. Bu yağlanma sonucu inflamasyon (iltihap/yangı) geliştiğinde steatohepatit olarak adlandırılır. Bunun olası mekanizmaları aşağıdaki nedenler olduğu düşünülmektedir:


    Karaciğer hücrelerinden perifere gönderilen trigliserid miktarının azalması


    Hepatoselüler inflamasyon ve fibroza yol açan ikincil uyaranlara (oksidatif stres, adipositokinler, barsaktan salınan endotoksinler) hassasiyet.


    Yağ asitlerinin mitokondriyal oksidasyonunun azalması.


    Yağ asidi sentezinin artması veya karaciğer hücrelerine gelen yağ asidi miktarının artması


    Belirti ve Bulgular


    Karaciğer yağlanmasının özel bir belirtisi veya bulgusu yoktur. Genellikle herhangi bir belirti vermez. Ancak karaciğerinde yağlanması olan insanlarda; bazen karnın sağ üst tarafında dolgunluk hissi, halsizlik, çabuk yorulma gibi belirtiler görülebilir. Çok nadir olarak karaciğer yağlanmasına bağlı ileri karaciğer hastalığı olan insanlarda kaşıntı, iştahsızlık, sarılık ve bulantı görülebilir. Bu gibi şikâyetleri olmayan insanlarda normal bir fizik muayene ile (eğer karaciğerde yağlanmaya bağlı büyüme meydana gelmemişse) karaciğer yağlanması tespit edilemeyebilir.


    Teşhis


    Karaciğer yağlanması daha çok başka nedenlerle yapılan kan tahlilleri veya ultrason ile teşhis edilir. Kan tahlillerinde karaciğer enzimleri yüksek saptandığı zaman yine başka birtakım hastalıklarla beraber karaciğer yağlanması da akla gelmelidir. Ultrasonda ise karaciğerin büyümüş olduğu görülür.


    Kesin teşhis karaciğer biyopsisi (lokal anestezi altında ince bir iğne ile karaciğerden çok küçük bir parçanın alınıp patoloji uzmanı tarafından mikroskopik olarak incelenmesi) ile konulsa da, rutin klinik pratikte genelde biyopsi yapılmamaktadır.


    Tedavi


    Alkol alımına bağlı karaciğer yağlanmasında tek tedavi yöntemi alkol alımının kesilmesidir.


    Asıl konumuz olan alkol dışı karaciğer yağlanmasında ise bugüne kadar 10`dan fazla ilaç kullanılmıştır ancak kesin bir fayda elde edilememiştir. Sadece bir tane ilaç ile hastalardaki yağlanmanın gerilediği ortaya konulmuş olsa da bu ilacın karaciğer yağlanmasında kullanımı için T.C. Sağlık Bakanlığı(veya başka bir ülkenin ) bu konuda ruhsatı bulunmamaktadır.


    Tedavinin esasları; yaşam tarzı değişikliği, egzersiz, diyetteki yağ miktarının azaltılmasıdır.


    Hızlı kilo vermek de karaciğer yağlanmasına yol açar


    Aşırı kilolu olan (obezite: Vücut kitle indeksinin 30 kg/m2 olduğu zaman obezite tanısı konulur. Vücut kitle indeksi (VKİ); vücut kilosu/metre cinsinden boyun karesi olarak hesaplanır. Ör; 70 kilo ağırlığında ve 1,70 m boyunda olan bir kişinin VKİ=70/1.70x1.70= 24,22 kg/m2 olarak hesaplanır) insanlar oranında kilo verdiğinde karaciğerdeki iltihaplanma/yangı ve büyüme geriler. Ancak kilo verme konusunda en önemli konulardan birisi de hızlı kilo vermekten kaçınılmasıdır. Haftada 1 kg verecek şekilde plan yapılmalıdır. Daha hızlı kilo vermek de kendi başına karaciğer yağlanması yapabilir. Bu nedenle şok diyetlerden, aşırı açlık öneren diyetlerden mutlaka uzak durulmalıdır.


    Ayrıca hayvansal yağlardan, sakatat, yağlı et, tavuk derisi gibi gıdalardan kaçınılmalı, sebze, meyve, beyaz et ve lifli gıdalar tüketilmelidir.


    Yürüyüş yapın


    Egzersiz de kilo vermede, karaciğer yağlanmasında önemli bir mekanizma olan insülin direncini düşürmede ve ayrıca uzun vadeli olarak kalp ve damar hastalıklarından korunmada faydalı olduğu kesin olarak gösterilmiştir. Bu yararın ortaya çıkması için en az, günde 30-45 dk olmak üzere haftada 4 gün tempolu yürüyüş gereklidir.
    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Karaciğer Kanseri

    Mesaj tarafından CooL Salı Eyl. 29 2009, 10:11

    Karaciğer kanseri, karaciğerdeki hücrelerde görülen anormal büyümedir. Bu anormal büyümeler genellikle tümör olarak adlandırılır.
    Karaciğerimizin vücut içerisindeki önemi ve bu organın hücre yapısı dolayısıyla en öldürücü kanser türlerinin başında gelen bu kanser türünde, kendi hücresinden kaynaklanan habis tümörlere primer (birincil) karaciğer kanseri denmektedir. Hepatosellüler karsinom adıyla anılan bu tür kanser, en ölümcül tümörlerden biridir.

    Karaciğer bedendeki en büyük ve en önemli organlardan biridir.

    • Yağların sindirilmesini sağlayan safranın üretimini gerçekleştirir.
    • Bedenden zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
    • Vücuttaki hücreler için yapıtaşı olan pek çok proteinin üretimi karaciğerde yapılır.
    • Bedende enerji olarak kullanılan şeker karaciğerde depolanır.


    İki çeşit karaciğer kanseri vardır: primer ve sekonder. Primer karaciğer kanseri karaciğerdeki hücrelerde başlar. En yaygın primer karaciğer kanseri türleri:


    • Hepatom, genellikle siroz ve hepatit B veya C enfeksiyonları ile bağlantılı olarak ortaya çıkar.
    • Kolanjiokarsinoma, safra kanalı hücrelerinde nadir olarak görülen bir tümördür.

    Primer karaciğer kanseri, tüm dünyada en sık görülen tümörlerden biridir. Değişik tipleri arasında, karaciğer hücrelerinden (hepotositler) gelişen ve "hepatocellüler carcinoma-HCC" veya "hepatoma" adı verilen kanser, % 80´ini oluşturur. ABD´de az görülmesine karşılık Asya ve Afrika´da çok sık görülür. Oluşumunda siroz (alkol), Hepatit B_ve C enfeksiyonları önemli rol oynar. Herhangi bir nedenle siroz gelişmiş olan hastaların yıllık HCC gelişme riski % 3-5´dir. Ayrıca küflenmiş gıdalarda (özellikle baklagiller) bulunan Aflotoksin de hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir nedendir.

    Eğer kanser bedenin başka bir bölgesinde başlamış ve karaciğere sonradan yayılmışsa, bu karaciğer kanseri sekonder olarak isimlendirilir. Sekonder karaciğer kanserinde, akciğerler, göğüs, ve kalın bağırsak kanserin ilk olarak başladığı en yaygın organlardır



    Karaciğer Kanseri Nedenleri
    Etyolojisi bilinmemektedir. Ancak HSK için bazı risk faktörleri mevcuttur: Siroz HSK’li olguların büyük çoğunluğunda (%75-95′inde) risk faktörüdür. Hepatit B enfeksiyonu siroza neden olarak dünyadaki en önemli HSK sebebidir. Hepatit B enfeksiyonu olanlarda olmayanlara göre 20-200 kat daha fazla HSK oluşur. Ayrıca siroz yapan bütün hastalıklar, hepatit C enfeksiyonu, alkol kullanımı, vs. hastalıklar HSK’a yol açabilir.
    Primer karaciğer kanseri riskini artıran başlıca nedenler ise:

    • Kronik hepatit B ve C enfeksiyonları
    • Karaciğerde yara (siroz), genellikle aşırı alkol tüketimine ve nadir olarak vücutta demir eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkar, ve hemokromatosis olarak adlandırılır.

    Ayrıca, anabolik steroidlerin uzun süre kullanımı da karaciğer kanseri riskini artırır. Buna ek olarak, vinil klorid ve arsenik gibi kimyasallara maruz kalmayıda söyleyebiliriz

    Postnekrotik sirozlar, alkolik sirozlar, hemokromatosis, alfa-1-antitripsin eksikliğinde kanser olma riski yüksektir. Primer bilier siroz, kardiak siroz, Wilson hastalığında da orta derecede risk vardır. Aspergillus flavus adlı mantar tarafından üretiien Aflatoksin ile kontamine olmuş tahıl ve yer fıstığı yeme sonucu Aflatoksin alınmasıyla HSK gelişme riski vardır. Uzun süreli androjen kullanımında da HSK sıktır. Şistozomiazis ve klonorşiazis denen parazit hastalıklarının sık görülmesi de risk faktörüdür.

    Karaciğer Kanseri Belirtileri
    Karaciğer kanseri, sinsi bir rahatsızlık olduğundan son ana kadar çok fazla bulgu vermez ve kendine has, özgün bir bulgusu yoktur. Bu yüzden tanı konduğunda hastalık genellikle ileri safhalara erişmiş olur. Sıklıkla,halsizlik, iştahsızlık, ciltte sarılık, kilo kaybı, karında sıvı toplanması ve karnın şişmesi, çabuk yorulma başlıca görülen belirtilerdir. Kanserin zemininde genellikle kronik bir karaciğer rahatsızlığı (örneğin: siroz) bulunduğundan ve bu hastalıklar da genellikle benzer bulgular verdiğinden olay karışabilir.

    Karaciğer hastalıklarının diğer belirtileri ise, hasta sağ böğründe ağrı hisseder. Bağırsaklarında fazla miktarda gaz vardır. Karnı şişer, anüsten çıkan gaz pis kokar. Cilt rengi ve bazen de göz akı sararır. Yüzünde ve ellerinde çil gibi lekeler görülür. Hazımsızlıktan şikayet eder. Sabahları dilinde pas ve ağzında acılık hisseder. Nefesi de kokar. Sabah saatlerinde ensede ağrı hisseder. Çarpıntı, iştahsızlık vardır. İdrarın rengi sabahları sarı ve koyu, daha sonraki saatlerde ise, duru ve açıktır. Sık sık idrara gider. Baldır kasları ağrır. El ve ayaklarında şişlik görülür. Geceleri uyumak istemez. Görme ve işitme duyguları da zayıflar.


    Doktorunuzun deneyimli oluşu ve şüpheciliği erken tanının temel şartlarındandır. Yukarıdaki bulgulardan bir ya da birkaçı söz konusu ise zaman kaybetmeden gerekli tetkik ve araştırmaların yapılması ve uygun tedavilere başlanması çok önemlidir.




    Karaciğer Kanseri Tedavisi
    Yapılacak olan tedavi, kanserin primer veya sekonder oluşuna ve büyüklüğüne göre belirlenir.

    Muhtemel tedavi yöntemleri:

    • Aynı zamanda karaciğerin bir bölümünün alındığı, tümörün bir kısmının veya tamamının uzaklaştılmasını sağlayan ameliyat

    • Radyoterapi
    • Kriyoterapi, dondurma yoluyla tedavi
    • Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek ve tümörü küçültmek için antikanser ilaçlarının kullanılması
    • Eğer hepatom varsa, karaciğer nakli
    • Tümörü yok etmek için, tümöre alkol veya ilaç enjekte edilmesi

    Tedavi edilemeyen karaciğer kanserinin sonuçları kötüdür. Böyle bir vakada beklenen yaşam süresi 6-9 ay kadardır. En etkili yöntem tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Cerrahi tedavi yapılabilmesi ise tümörün evresine ve etrafa yayılım olup olmamasına, hastada bir karaciğer hastalığı var ise bunun derecesine bağlıdır. Karaciğer dışına atlamış bir karaciğer kanserinde cerrahinin yeri yoktur. Cerrahinin başarısı tümörün çapı ile de alakalıdır. Çapı <5cm olanlarda cerrahi sonrası sağ kalım , tümörü >5cm olanlara kıyasla çok daha iyidir. İdeal şartlarda (<5cm, tek, yayılımı yok ...) yapılan cerrahi çıkarımlardan sonra beklenen 5 yıllık sağ kalım %60 civarındadır. Cerrahi uygulanamayan vakalarda kemoembolizasyon, kemoterapi, alkol enjeksiyonu, radyofrekans ablasyonu gibi yöntemler kullanılabilir. Uygun vakalarda bunlar cerrahi ile birlikte de kullanılabilir.

    Karaciğer Kanseri Bitkisel (Alternatif) Tedavi
    Klasik tıbbın yetersiz kaldığı karaciğer kanseri tedavisinde öne çıkan alternatif bitkisel karaciğer kanseri tedavisinde Türkiyede ve Dünyada en yüksek tedavi başarı oranına sahip Xp Tonic SLS Tedavisi görülmektedir.

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Karaciğer Transplantasyonu Nakli

    Mesaj tarafından CooL Salı Eyl. 29 2009, 10:14

    Dünyada ilk kez Thomas Starzl tarafından 1963 yılında gerçekleştirilen karaciğer transplantasyonu 1980' li yıllarda büyük bir gelişme göstererek bugün karaciğer yetmezliğinin tek tedavi seçeneği haline gelmiştir.

    1990' lı yıllarda değişik ülkelerde pek çok yeni karaciğer transplantasyonu merkezi açılmış ve gerçekleştirilen ameliyat sayısında hızlı bir artış olmuştur. Örn. 1994 yılında ABD de 3500 karaciğer nakli yapılmıştır. Transplantasyon ameliyatlarının sayısı giderek artarken, karaciğer vericilerinin sayısı göreceli olarak sabit kalmıştır.

    1963 ten beri yapılan çalışmaların sonunda karaciğer transplantasyonu ameliyat teknikleri açısından üstün bir düzeye ulaşmıştır. Yeni immünosupressif ajanların kullanıma girmesiyle ameliyat sonrası ölüm oranları yanısıra tedavi maliyeti de düşmekte ve karaciğer transplantasyonu daha kolay ve başarılı olarak uygulanabilir duruma gelmektedir. Karaciğer Transplantasyonu İçin Alıcı Seçimi Karaciğer transplantasyonundan sonra 1 yıl yaşayan hasta oranı 1980 öncesinde % 30 un altındayken, günümüzde birçok merkezde % 85 i geçmektedir. Bu önemli farkın ortaya çıkmasında rol oynayan başlıca etkenler, cerrahi tekniğin ilerlemesi, rejeksiyon-önleyici tedavide cyclosporine gibi daha etkin ilaçların yaygın kullanıma girmesi ve hasta seçiminde uygulanan kriterlerin gelişmesi olarak sıralanabilir.

    Geçmişte karaciğer transplantasyonu hastanın hayatını kurtarmak amacıyla son çare olarak başvurulacak bir manevra olarak görülmekteyken, günümüzde karaciğer yetmezliğinin daha erken devresinde hayat kalitesini artımak amacıyla uygulanması gereken radikal bir tedavi yöntemi olarak görülmektedir.

    Karaciğer transplantasyonu yapılan erişkin hastaların büyük çoğunluğunda alkolik karaciğer hastalığı, viral hepatitler ( B, C, D ), primer biliyer siroz, otoimmün hepatitler gibi nedenlere ikincil siroz ve portal hipertansiyon vardır.
    Primer sklerozan kolanjit, çeşitli metabolik hastalıklar ( Wilson Hastalığı, hemokromatozis ) ve vasküler karaciğer hastalıkları da transplantasyon endikasyonları arasında yer almaktadır.
    Hasta seçiminde en fazla sayıda alkolik hastalar karaciğer nakli olanağı bulmakta olup malign hastalıklar nedeniyle ( kolanjiosarkoma, hepatoma ) yapılan karaciğer transplantasyonları azınlıkta kalırken, akut karaciğer yetmezliğinde transplantasyon uygulaması yaygınlaşmaktadır.
    Karaciğer transplantasyonu akut fulminan karaciğer yetmezliğinde hayat kurtarıcı olmakla kalmayıp, hastayı önceki sağlığına kavuşturabilir.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Nis. 26 2024, 07:45