Namazı Yanlış Kılarsam Ne Yapmalıyım ? Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...


Join the forum, it's quick and easy

Namazı Yanlış Kılarsam Ne Yapmalıyım ? Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Namazı Yanlış Kılarsam Ne Yapmalıyım ?

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Namazı Yanlış Kılarsam Ne Yapmalıyım ?

    Mesaj tarafından CooL Salı Şub. 07 2012, 17:38

    Hanefi mezhebine göre sehiv secdesi, bir namazın kusurlu kılınması
    hâlinde, bu kusuru düzeltmek maksadı ile, namazın sonunda (son oturuşta
    tahiyyatı okuduktan sonra) yapılan secdedir. Kusur genellikle namazda
    farzın te'hiri, vâciblerden birinin unutularak yapılmaması (terki),
    yahut sonraya bırakılması (te'hiri), yahut da vaktinden önce yapılması
    (takdimi) suretiyle ortaya çıkar. Namaz içinde bu yanlışlıklar
    hatırlanırsa namaz sonunda sehiv secdesi yapılır. Sehiv secdeleri
    vâcibdir.


    Sehiv Secdesinin Yapılışı Nasıldır?




    Son oturuşta Tehıyyât okunduktan sonra, imam olan kimse sadece sağ
    tarafına, yalnız kılan ise iki tarafına da selâm verir ve hemen ardından
    Allahü Ekber diyerek 2 defa secdeye varır. İkinci secdeden sonra
    doğrulup oturur ve yeniden Tehıyyâtı, salâvat ve duaları okuyarak selâm
    verir. Böylece sehiv secdesi yerine getirilmiş olur. Namaz kılan kimse
    şayet selâm verdikten sonra yanıldığını hatırlarsa, yönünü kıbleden
    çevirmemiş ve henüz konuşmamış ise, sehiv secdesini yapabilir. Fakat
    yerinden kalkmış, yönünü kıbleden çevirmiş veya konuşmuş ise, artık
    sehiv secdesi yapamaz. Namaz sahihtir, ancak sehiv secdesi yapılmadığı
    için sevabı noksandır. Vâciblerden biri, kasden terkedilirse namazı iade
    etmek gerekir. Sehiv secdesi yapmak kâfi gelmez. Sehiv secdesi yapan
    imama iktida sahihtir.




    Hanefi Mezhebine Göre Sehiv Secdesini Gerektiren Haller:




    1 - Fâtiha'dan sonra zamm-ı sûre okumadan rükû'a gitmek. Rükû'da iken
    hatırlarsa, doğrulup sûreyi okur, sonra tekrar rükû'a gider. Namazın
    sonunda da sehiv secdesi yapar.




    2 - Unutarak Fâtiha'yı iki kere okumak.




    3 - Vitir namazlarının tekbir ve kunut duasını unutmak. Rükû'da iken
    hatırlasa, doğrulup kunut okumaz. Sonunda sehiv secdesini yapmakla
    yetinir.




    4 - Dört rek'atlı namazlarda, iki rek'at kıldıktan sonra oturmayı
    unutarak üçüncü rek'ata kalkmak, yani, ilk oturuşu terketmek. Bu durumda
    bakılır: Eğer namazı kılan kişi tamamen kalkmış veya kalkmaya daha
    yakın bir durumda ise, oturmaz; namazı bitirip sonunda sehiv secdesi
    yapar. Eğer oturmaya daha yakın bir halde ise, oturur; sonunda da sehiv
    secdesi yapmaz. Tam kalktıktan sonra oturmak ise, namazı bozar.




    5 - Birinci oturuşta Tehıyyât'ı okuduktan sonra hemen kalkmayıp
    salâvatları ve duaları okumak yahut da bir rükün edâ edecek kadar
    gecikmek. Bu durumda eğer salâvattan okunan kısım bir cümle teşkil eder
    ise (Allahümme salli alâ Muhammedin demek gibi) namazın sonunda sehiv
    secdesi yapılır. Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv
    secdesine gerek yoktur.




    6 - Dört rek'atlı farz namazlarda, son rek'atta oturmaksızın beşinci
    rek'ata kalkılacak olsa, beşinci rek'atın kıyam, kırâet ve rükû'u
    tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, dönüp tekrar oturulur. Tehıyyâtdan
    sonra selâm verilip sehiv secdesi yapılır. Çünkü bu durumda farz olan
    son oturuş te'hire uğramıştır. Fakat beşinci rek'at için secde yapılmış
    olursa, bu namaz nâfileye döner. Artık buna bir rek'at daha ilâve
    ederek, 6 rek'atlık bir nâfile namazı kılınmış olur. Dolayısıyla sehiv
    secdesi de gerekmez. O farzı yeniden kılması gerekir.




    7 - Dört rek'atlı bir farz namazın son ka'desinde teşehhüd miktarı
    oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selâm verir. Tekrar Tehıyyat
    okumasına gerek yoktur. Hâtta oturmadan ayakta bile selâm verebilir.
    Zira farz olan oturuşu yapmıştır. Yalnız ayakta selâm vermekle sünneti
    terketmiş olur. Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lâzımdır. Çünkü selâm
    te'hire uğramıştır.




    8 - İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rek'atlar içinde hatâ yaparsa, o hatâsı için sehiv secdesi yapar.




    9 - İmamın, açıktan okuması vâcib olan yerlerde gizli; gizli okuması
    vâcib olan yerlerde de açık okuması... Meselâ öğle namazında Fâtiha ve
    zamm-ı sûreyi sesli okuması, akşam namazında da içinden okuması gibi.
    Namazdaki tesbih ve tekbirlerin cehren okunması, sehiv secdesini icab
    ettirmez.




    10 - Namaz içinde Fâtiha okunduktan sonra hangi âyet veya sûreyi
    okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi icab eder. Çünkü
    vâcib te'hire uğramıştır. Bu süre bir ayet okuyacak kadar veya bir rükü
    ve ya secde yapacak kadar bekleme süresi esas alınır.




    Bir rüknü veya bir vacibi yerine getirirken meydana gelecek bir dalgınlık ve bir düşünce ise, sehiv secdesi gerektirmez.




    11 - Ta'dîl-i erkânın terki, sehiv secdesini gerektirir.




    12 - Namazda sehiv secdesini icab eden birkaç hatâdan dolayı tek sehiv secdesi yeterlidir.




    13 - Herhangi bir namazın bir rüknünü tekrar etmek, sehiv secdelerini
    gerektirir. Bir rekatta iki defa rükü veya üç defa secde yapılması gibi.
    Birinci ve ikinci rekatlarda Fatiha'nın tekrarlanarak okunması veya
    arka arkaya okunması veya rüku, secde ve teşehhüdde Kur'an okunması da
    böyledir. Fakat üçüncü veya dördüncü rekatlarda Fatiha'nın iki defa
    okunması veya bunlarda Fatiha ile beraber başka bir surenin de okunması
    yahut yalnız başka bir sürenin okunması sehiv secdelerini gerektirmez.
    Çünkü bu takdirde bir vacib terk edilmiş veya geciktirilmiş ve Kur'an da
    meşru olan yerin başkasında okunmuş olmaz. Ancak bu halde rekatlar,
    önceki, rekatlarden daha fazla uzatılmış ve cemaata da ağırlık verilmiş
    olursa, kerahetten korunmuş olmaz.




    Sehiv secdesinde, iki secde ile Tehıyyât'ı okumak ve selâm vermek
    vâcibdir. Tehıyyât'dan sonraki salâvat ve dualar ve secdedeki tekbirler
    ve tesbihler ise sünnettir.




    * Bir namaz içinde, o namazın rek'atları sayısında şüphe etmek, namaz
    kılan kimse vesveseli biri değilse, kılınan namazı iptâl eder. Yeniden
    kılmak gerekir. Nitekim vakit varken, namazı kılıp kılmadığında tereddüd
    eden de o namazı kılar. Namazı tamamladıktan sonra rek'at sayısında
    şüpheye itibar yoktur. Ancak noksan kıldığını kesin olarak anlarsa
    namazı yeniden kılar.


      Forum Saati Ptsi Mayıs 13 2024, 12:41