Uyku Bozukluğu Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...


Join the forum, it's quick and easy

Uyku Bozukluğu Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

3 posters

    Uyku Bozukluğu

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Uyku Bozukluğu

    Mesaj tarafından CooL Çarş. Kas. 18 2009, 17:31

    Uykusuzluk nedir?


    Uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmaya ilişkin sorunlar, dinlendirici
    olmayan uyku, insomnia (uykusuzluk) karşılığı kabul edilmektedir. Gündüzleri
    yorgunluk hissi, duygu alanında değişmeler (huzursuzluk, hırçınlık gibi),
    verimlilikte azalma, hatta düşünsel işlevlerde bozulma tabloya eşlik
    edebilmektedir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uykunun dönemleri var mıdır?


    Uykuda farklı 5 dönem dikkati çekmektedir. Bu dönemlerden birisi REM (Rapid
    Eye Movement) diğerleri ise Non-REM olarak adlandırılmaktadır. Non-REM dönemi
    kendi içinde iki ana bölüme ayrılabilir:
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Yüzeyel uyku (1. dönem ve kısmen 2. dönem)


    Derin uyku (3. ve 4. dönemler). Bu dönemleri içine alacak şekilde bir tanım
    yapılırsa uyku, uyanıklıkla 5 uyku dönemi arasındaki periyodik geçişlerdir
    denebilir.

    Genellikle kısa bir uyanık dönemden sonra insanlar 1., 2., 3. ve 4. döneme
    girmektedir. Uykunun başlamasından yaklaşık 90-120 dakika sonra da ilk REM
    dönemi ortaya çıkmaktadır. Daha sonra da 90-120 dakikalık aralarla bir gecede
    3-5 REM döneminden geçilmektedir. Genç erişkin insan uykusunun yaklaşık olarak
    %5-10’unu 1. dönem, %45-60’ını 2. dönem, %20-25’ini 3. ve 4. dönem ve %20-30’unu
    REM dönemi kapsamaktadır. Genel olarak uykunun ilk üçte birlik bölümünde
    Non-REM, son üçte birlik döneminde de REM uykusu daha fazla yer almaktadır.

    Yüzeyel uyku, uyku-uyanıklık geçişi arasındaki dönemi oluşturmakta olup bu
    dönemde insanlar kolaylıkla uyandırılabilmektedir. Derin uyku sırasında insanın
    uyandırılabilmesi için daha şiddetli uyarana ihtiyaç vardır. Bu dönemdeki
    değişimlerin, bedensel dinlenmeye, yenilenmeye hizmet ettiği kabul edilmektedir.
    Derin uykunun yeterince uyunmadığı ya da deneysel olarak ortadan kaldırıldığı
    durumlarda ise insanlar dinlenemediklerinden, sabah yorgun kalktıklarından, yeni
    bir günün yükünü taşıyacak durumda olmadıklarından yakınmaktadırlar.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Rüyalar ne zaman görülür?


    Rüyaların % 80′inin REM sırasında görüldüğü bilinmektedir. Bu dönemdeki
    değişimler, fizyolojik aktiviteler açısından uyanıklığa benzerlik
    göstermektedir. REM’in işlevi konusunda iki temel açıklama vardır: birincisi,
    REM’in amacı gün içinde yaşananları unutmaktır, ikincisi, REM uyanıklıkta alınan
    bilgilerin düzenlenmesinde hizmet eder.REM’in birey için gerekli bulunmayan
    kayıtları silerek, gerekli olanları düzenleyerek ertesi güne duygusal ve
    düşünsel olarak hazırlanmaya hizmet ettiği söylenebilir.Ayrıca hayvan deneyleri,
    öğrenme ile REM arasında yakın ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uyku bozuklukları yaygın mıdır?


    Uyku bozukluklarının genel populasyonda yaygınlığı % 15-35 civarında olup, %
    10-20 oranında ağır ve kalıcı bir şekilde uykusuzluktan yakınanlar
    bulunmaktadır. İnsanların % 50’si yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk
    çekmektedirler. Bu insanların yarısının sorunlarının ciddi boyutta olduğunu
    ifade etmeleri, uykusuzluğun önemli ve oldukça yaygın olduğunun bir göstergesi
    olarak kabul edilebilir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Yaşa ya da cinsiyete göre uyku sorunları değişir mi?


    Araştırmalar kadınların daha fazla uykusuzluk yakınması bulunduğunu
    göstermektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte uyku ihtiyacı da azalmaktadır.
    Gençlerin daha çok uykuya dalma güçlüğü çektikleri, yaşlıların ise uykuyu
    sürdürmeye ilişkin sorunlarının ön planda olduğu dikkati çekmektedir. Yaşlılıkla
    artan hastalıkların uykusuzluk oluşumuna katkısı da yadsınamaz. Süregen
    uykusuzluk, kadınlarda, yaşlılarda ve bedensel ya da ruhsal hastalıkları
    olanlarda yaygındır.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uykusuzluk insanı nasıl etkiler?


    Uykusuzluk, hasta için uyuyamamanın ötesinde anlam taşımakta, psikososyal,
    mesleki alanlarda da sorunlara yol açmaktadır. Araştırmalar, uykusuzluğu olan
    insanların günlük yaşamlarında ve genel sağlık alanlarında daha çok sorunları
    olduğunu, giderek yaşam kalitesinin düştüğünü ve zaman/enerji yönünden daha çok
    yardım aramaya yöneldiklerine işaret etmektedir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Ruhsal bozukluklarda uyku sorunları daha fazla görülür
    mü?



    Psikiyatrik bozukluklarda uykusuzluk yakınmasının % 75 oranında bulunduğu
    dikkati çekmektedir. Bunların içinde depresyonda ortaya çıkan uyku bozuklukları
    özel bir yer tutmaktadır. Depresyonda olan kişilerin uyku örüntüsündeki
    değişiklikler biyolojik gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu örüntüdeki tipik
    özellikler, kısa sürede REM dönemine girme, geceleri sık uyanma, sabahları
    erkenden uyanma olarak özetlenebilir. Anksiyete (kaygı) tablolarında ise çoğu
    zaman uykuya giriş sorunları ön plandadır. Bu hastaların bir bölümü gerginlik
    nedeniyle, yeterince gevşeme elde edemediklerinden uykuya zorlukla
    girebilmektedirler.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uykusuzluk nedenleri nedir?


    Uykusuzluğa, uyarılmaya yol açan tüm faktörlerin neden olabileceği
    söylenebilir. Bu nedenle kaynağında kısa süreli ya da kalıcı psikoljik/biyolojik
    değişmeler yer alabilir.

    Bedensel hastalıklar ve bazı ilaçlar biyolojik faktörler olarak ortaya
    çıkmaktadır.

    Psikolojik faktörler olarak bireyin içinde bulunduğu gerginlik ve kaygı gibi
    yaşantıların, uykunun başlangıcında beklenen gevşemeye engel olduğu, hatta uyku
    ya da uyumanın kaygı verici bir yaşantı olarak ortaya çıktığı söylenebilir.
    Böylece, hastanın uykuya girişi gecikmekte ya da uykuya geçememekte, uyku
    başlasa bile kesintilerle sürmektedir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Aşırı uyku nedir?


    Gündüzleri uyuklamaların temel yakınma olduğu aşırı uyku tabloları, tüm uyku
    bozukluklarının yarısını oluşturmaktadır. Aşırı uyku tablosunun içinde iki
    önemli bozukluk yer almaktadır: Bunların birincisi uyku apnesi, ikincisi ise
    narkolepsidir.

    Uyku apnesi, bir saatlik uyku sırasında 10 saniyeden uzun süren beşden fazla
    sayıda solunum durmasıdır. Yaşamı tehdit eden, ani gece ölümlerine neden olduğu
    ileri sürülen ve yorgunluk, isteksizlik, verimsizlik, düşünsel işlevlerde
    bozulma, duygusal dengesizlik gibi çeşitli psikiyatrik belirtilere yol açabilen
    bir tablodur.

    Narkolepsi, gündüzleri uyku atakları, karabasan ve diğer ek belirtilerle
    karakterize bir tablodur.. Tanı, uyku laboratuarlarındaki çalışmalarla
    konabilmektedir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uykuda konuşma, yürüme, kabus neden olur?


    Uykuda konuşma, yürüme, diş gıcırdatma, kabus, korku, karabasan, altını
    ıslatma gibi tabloları içeren uyku bozuklukları (parasomnia’lar) tüm uyku
    bozukluklarının % 15.’ni oluşturmaktadır. Genellikle çocukluk ve ergenlik
    dönemde görülmektedir. Çocuk ve ergenlerin yaklaşık dörtte birinde parasomnia
    görülmektedir. Bu oran, erişkin dönemde % 1’e düşmektedir. Genellikle uykunun
    başlangıç dönemindeki Non-REM uykusu sırasında görülmekte olan parasomnia
    tablolarının genellikle psikolojik nedenlere dayalı olduğu dikkati çekmektedir.
    Bu nedenle tedavinin temelini psikolojik modeller oluşturmaktadır.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uyku düzeni bozuklukları nedir?


    Uyku düzeni (siklus) bozuklukları, tüm uyku bozuklularının % 2.9′nu
    oluşturmaktadır. Burada zaman zaman gece çalışanlara, uçakla ekvatora paralel
    olarak yolculuk yapanlara (jet-lag), günlük siklusu 24 saatten kısa ya da uzun
    olanlara ait tablolar yer almaktadır. Tedavi nedene yönelik olup, ritmin
    düzenlenmesi temel alınmaktadır.

    Uyku bozukluğunun tanısının konabilmesi için,yakınmanın tanımlanması, nasıl
    ortaya çıktığının ve ilişkili faktörlerin araştırılmasına yönelik olan ayrıntılı
    bir görüşme , psikolojik değerlendirme yapılmalı ve fizik muayene ile
    laboratuvar testleri uygulanmalıdır.Ancak görüşme ve incelemeler sonucunda uygun
    tedaviye yanıt alınamamış, spesifik bir uyku bozukluğuna işaret eden sorunları
    bulunduğu düşünülen ya da tedavi sonuçları izlenecek hastalar uyku
    laboratuvarında incelenmelidir.
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Uyku sorunlarının tedavisi nasıl oluyor?


    Uykusuzluğu olan kişilerin bir sonuç alamamalarına karşın uyumak için alkol
    vb. maddeleri kullandıkları dikkati çekmektedir. Bu şekilde, tabloya diğer
    sorunlar eklenmektedir.

    Uykusuzluğun kaynağı olarak görülen bedensel ve psikolojik gerginlikle
    başetmek için gevşeme teknikleri ile gerginlik ortadan kaldırılmaya çalışılır.
    Bazı uykusuzluk tablolarında ilaç tedavisi kullanılmaktadır.



    • Uykusuz insanların bir bölümünde sadece uyku hijyeninin düzenlenmesiyle
      önemli ölçüde yarar sağlanabilmektedir. Uyku hijyeni için şu noktalara dikkat
      edilmelidir: çok aç ya da tok olmamak,

    • kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınmak,

    • düzenli egzersiz yapmak, ancak akşam saatlerinde heyecan oluşturacak
      aktivitelerden kaçınmak,

    • uyku gelmeden yatağa girmemek,

    • yatak odasını sadece uyku ve cinsel ilişki için kullanmak,

    • uyuyamadığında uyumaya çabalamamak, yataktan ve yatak odasından çıkarak
      başka bir yerde zaman geçirip uyku gelince yatağa dönmek,

    • ne kadar uyunursa uyunsun sabah belirli bir saatte kalkmak,

    • gündüzleri uyumamak ve yatak odasını ses, ışık, ısı yönünden izole etmek.


    Aslında bunlar herkesin sağlıklı bir uyku için dikkat etmesi gereken
    kurallardır.
    Felicia~
    Felicia~
    BANLANDI

    BANLANDI


    Yaş Yaş : 29
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 27
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 01/11/11

    Yeni Geri: Uyku Bozukluğu

    Mesaj tarafından Felicia~ Salı Kas. 01 2011, 17:41

    Sağol sağol
    Krizantem
    Krizantem
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 411
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 12/11/09

    Yeni Geri: Uyku Bozukluğu

    Mesaj tarafından Krizantem Salı Kas. 01 2011, 18:00

    CooL Adminimiz Bu Forum İçin Çok Çaba Sarf Etti İnş. Emeğinin Karşılığınıda Alır Sizin Gibi Üyeler Kazanarak

      Forum Saati Paz Nis. 28 2024, 07:44