Hipnoz Nedir? (tıbbi hipnoz)
Hipnoz, çevresel ve de düşüncesel
diğer uyaranlardan kısa bir süreliğine uzaklaşarak telkin alabilme düzeyine
erişmektir.
Hipnoz tıbbın her alanında tedavi,
tedaviye destek, tedavi öncesi ve sonrasında hastanın hazırlanması ve tedavinin
devamlılığının sağlanması aşamalarında her hangi bir yan etki olmaksızın
kullanılan bilimsel bir yöntemdir.
Son çeyrek yüzyılda psikolojik ve
psikosomatik sorunların giderilmesinde geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı
durumlarda tıbbi hipnoz güvenle, kolayca uygulanabilen bir method olarak her
geçen gün daha çok hekim tarafından tercih edilmektedir.
Basitçe tıbbi hipnozu tanımlarsak;
Bir gün telefon çalar ve bir arkadaşınız
size ;
-yarın bir sınavı olduğunu ve korktuğunu
söyleyebilir,
-erkek arkadaşından ayrıldığını ve
üzüldüğünü
-bir toplantısı olduğunu ve kalabalığın
önünde konuşmaktan çekindiğini ve bu gibi şeyler
söyleyebilir.
Sizde ona korkmamasını sınavı veremezse
bile hayatında çok bir şeyin değişmeyeceğini,daha önce benzer sınavlara
girdiğini ve başardığını, konuları bildiğini ve ona güvendiğinizi, sonucun iyi
olacağına inandığınızı yarın sınavdan sonrada iyi haberlerini beklediğinizi
,
Veya ona; erkek arkadaşından ayrılmasının
bu kadar üzücü olmaması gerektiğini zaten iyi anlaşamadıklarını, ayrılmayı
kendisinin istediğini, kendi verdiği bir karara bu kadar üzülmesinin bir anlamı
olmadığını, daha evvel hayatında o kişi olmadan da yaşayabildiğini, dilerse de
tekrar beraber olabileceklerini,
Veya ona; toplantıda sadece raporları
okuyacağını, hem bunun yazılı bir metinden olacağını veya çok iyi bildiği bir
konu olduğunu, oradaki kişilerin de insan olduğunu ve zaten hata yapmayacağını,
hata yapacak bir şey bulunmadığını, daha evvel de bu tip konuşmalar yaptığını ve
de başarılı olduğunu,yarın toplantıda da başaracağına inandığınızı
söylersiniz.
Ona o an göremediği olumlu yönleri
gösterir, güç ve güven verir kaygı ve endişelerini yok
edersiniz.
İşte çok basitçe tanımlarsak hipnoz bunun
daha bilimsel ve de insanı hem bedensel hem de psikolojik özellikleri ile
tanıyan hekimin uygun koşullar sağlanarak kişiye daha uygun olarak
uygulanmasıdır.
Gene basitçe hipnoz; o kişinin etrafına
bir fanus koyarak o an için çevre koşullarından (kapı zili, akşamki yemek,
arkadaşına yardım sözü, ev arama problemi ve binlercesi gibi) etkilenmemesini
sağlayıp çözümlenmesi gereken konuya odaklanmasını sağlayıp ,ona gerekli
aydınlatıcı ve yol gösterici bilgilerin verilmesi olarak
tanımlanabilir.
Hipnozun Tarihçesi:
Resim: Rüyalar tanrısı Morfeus'un babası
Hypnos'un heykeli
HİPNOZ (Hypnos) kelimesi mitolojiden
gelmektedir.
Bu ismi ilk olarak İngiliz Dr.Braid kullanmıştır.
Transa
giren kişinin dışarıdan görüntüsünü "uyku hali''ne benzettiğinden buna
hypnosis=HİPNOZ adını vermiştir.
Yunan mitolojisine göre
Hypnose,Nyks(gece)'in oğludur.Morfeus (rüyalar tanrısı) ise Hypnose'un 3000
çocuğundan biridir.
Hypnos da uyku ve düş tanrılarının tümü gibi
kanatlıdır.
Hypnos,mitolojide yorgun insanların
anılarına sihirli değneği ile değmek, karanlık kanatları ile yelpazelemek ya da
bir boynuzdan, kişilerin üzerine uyku verici bir madde dökmek suretiyle onlara
uyku verir
Hypnos: mitolojide uykunun kişileştirilmiş
şekli. Gece ile Astreusun oğlu ve Thanatos*un ikiz kardeşi. Çoğu zaman kanatlı
bir varlık olarak tasvir edilir. Karaları ve denizleri hızla aşar ve canlıları
uyutur. Efsaneye göre Endymion'a aşık olan Hypnos ona gözleri açık uyuyabilme
yeteneğini vermişti, çünkü sürekli olarak sevgilisinin gözlerine bakmak
istiyordu
Hipnozu ilk kez Avusturyalı hekim Franz
Anton Mesmer (1734 - 1815) kullanmıştır.
Bilimsel hipnozun başlangıcı olarak
Mesmer'in "Yıldızların İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri" adlı tezinin tarihi
olan 1765 senesi kabul edilir.
Mesmer Viyana'da başarılı olamayınca 1778'de
Paris'de bir klinik açarak çeşitli hastalıkları tedaviye başlamıştır.
Mesmer hipnoz sayesinde histerik kökenli
bir çok hastalığı tedavi etmesine rağmen meslektaşları tarafından "şarlatan"
ilan edilerek Paris'i terk etmeye zorlanmıştır.
19. yüzyıl sonunda Liebault ve Bernheim
adlı iki hekim Nancy'de histeri ve hipnoz arasındaki ilişkileri inceleyerek
histerinin hipnoz altında telkinle ortadan kaldırılabileceğini
bulmuşlardır.
Bu görüşleri paylaşan hekimler Fransa'da Nancy ekolü olarak
anıldılar.
1880 yılında Fransız Nörolog Jean Martin
Charcot da hipnozla ilgilendi ve çalışmaları sayesinde hipnozun normal bir
psikolojik hadise olduğu anlaşıldı.
Hipnoz modern tıbbi anlamda ilk kez
Jean M. Charcot tarafından 1882 ‘de Fransız Bilimler Akademisinde yaptığı
bilimsel bir sunum ile dünyaya tanıtılmıştır.
Onun öğrencisi olan Pierre
Janet ise, hipnoz ile çoğul kişilik vakalarının tedavisindeki başarısı ile
psikiyatri dünyasına adını altın harflerle yazdırmıştır.
Bugünkü psikoanaliz ve psikoterapi
alanlarındaki büyük değişimlere neden olacak büyük buluşma Sigmund Freud'un
Charcot ile tanışması ile başladı.
Sigmund Freud
1886 yılına kadar Charcot ile çalışan
Freud Viyana'ya döndü ve 1887 yılına kadar hipnoz ve histeri üzerine yaptığı
çalışmalar sayesinde psikoanalizin temellerini attı. Tüm bu çalışmaların bir
teoriye dönüşmesi Freud'un çalışma arkadaşı Joseph Breuer sayesinde oldu.
Hastalar hipnoz altında iken sorulara açık yanıtlar veriyor ve
uyandıklarında rahatlıyorlardı. Arıtma anlamına gelen bu yönteme tıpta
"katharsis" (catharsis) denmiştir.
Hipnozun dereceleri nelerdir?
Hafif
Trans: Hipnozun başlangıcında görülür. Hafif bir gevşeme, hafif bir sersemlik
halidir. Deneğin gözleri kapandığı halde göz kapaklarında titremeler olur.
Deneğin zihinsel faaliyetlerinde zayıflama, kol ve bacaklarda ağırlaşma,
fizyolojik faaliyetlerde yavaşlama görülür. Bütün bunlara rağmen deneğin bilinci
yerindedir.
Orta Trans: Orta trans safhasında hipnoz
hali açık-seçik biçimde görülür. Denek, hipnotizörün sesine tam olarak
şartlanır. Duygular hipnozun bu safhasında kesinlik kazanır.
Tam ve Derin Trans: Tam ve derin transta,
trans hali bozulmaksızın deneğin gözleri açtırılabilir. Deneğin gözleri açık
olmasına rağmen, donuktur. Çevresindeki gürültülerin hiçbirini duymaz. Kendisine
hipnotizörün verdiği şekli aynen, bozmadan korur. Deneğin gözlerinin bakışı
sabittir. Tam uyuşukluk hali tüm vücuda yayılmıştır. Bu safhada denek üzerinde
çeşitli testler rahatlıkla yapılabilir.
Değişik Hipnoz
Çeşitleri
Kişisel hipnoz: Bir kişinin hipnoz
edilmesidir.
Grup hipnozu: Birden çok kişinin aynı anda
birlikte hipnotize edilmesidir.
Kollektif hipnoz: Kalabalık sayılabilecek
insan grubunun topluca hipnoz edilmesidir. Grup hipnozundan farkı, hipnotize
olan insanların sayıca farklı oluşudur.
Sosyal hipnoz: Genel olarak toplum baskısı
ve kontrolü sonucu ortaya çıkar. Bireylerin toplu olarak uyumlu davranış
göstermeleri sosyal hipnozun en belirgin yanıdır. Sosyal hipnozda hipnotizör
rolünü toplum liderleri üstlenirler.
Otohipnoz: Kişinin bir başkasına ihtiyaç
duymaksızın kendi kendini hipnotize etmesidir.
Yol hipnozu: Özellikle uzun ve düz yolda
otomobil kullanan sürücülerin yol hipnozuna girdikleri bilinir. Aşırı yorgunluk,
uykusuzluk, sessizlik, trafiğin serbest ve rahat oluşu yol hipnozunun meydana
gelmesini kolaylaştırır.
Uyanıkken hipnoz: Hipnozlu kişi, gözleri
açık olarak uyuması telkin edilmişse, gözleri açık bir şekilde uyuyabilir.
Sürekli hipnoz: Denek önce derin transa
sokulur ve sonra da telkin yapılarak, bu durumun uzun süre sürdürülmesi
sağlanır.
Kimler hipnotize
olabilir?
Yanlızca gerçek anlamda hipnoz olmak
isteyenlerin yaklaşık olarak bu %80'i belirli bir ölçüde hipnotize
olabilirler.
Bu bireyin telkin alma derecesine bağlıdır.
İnsanların
yaklaşık % 25'i derin hipnoza girebilir.
Zeki ve hayalgücü zengin olanlar
çok iyi hipnotize olurlar.
Aydınlar, disipline alışkın kişiler, askerler,
hemşireler, sporcular, ilkokul ve lise çağındaki öğrenciler kolaylıkla hipnotize
edilebilirler.
Kimler hipnoz olamaz?
5 yaşından küçük olan çocuklarla, 70
yaşın üzerindeki büyüklerin hipnoz olması zordur. Zihinsel herhangi bir
rahatsızlığı olan kişiler, zeka seviyesi (IQ'su) düşük kişiler, bunaklar,
konsantrasyon zorluğu yaşayan kimseler, hipnoz olmak istemeyen, korkan, oto
kontrolü elden bırakmak istemeyen kişiler de hipnoz
olamazlar.
Hipnozla ilgili yanlış
bilinenler:
-Hipnoz sırasında normal zamanda size
yanlış gelen,söylemek istemediğiniz size zarar verebileceğini düşündüğünüz veya
yapmadığınız istemediğiniz hiç bir şeyi yapmazsınız.
-Hipnoz bir uyku olmadığı için uyuyupta
uyanmamak gibi bir şey yoktur.
Tıpta hipnozun kullanım
şekilleri;
-Semptom(belirti-
bulgu-problem)bastırmada,
-Semptom değiştirmede,
-Semptom
gidermede,
-İkna etmede,
-Telkin etmede,
-Motive etmede,
-Özgüven
eğitiminde.
-Relaksasyon(gevşeme) eğitiminde,
-İmajinasyon(hayal
kurma)da,
-veya yapılan tıbbi tedaviye destek olarak
kullanılabilinir.
Hekim olarak
Hipnozu her şekilde ve alanda ne
yaptığınızı bilerek ve de hastaya zarar vermemek kaydı ile
uygulayabilirsiniz
Hipnoz bir bistüri (neşter)
gibidir.
İyi bir cerrah iseniz ;
bistüriyi nerede,
ne
zaman,
hangi bistüriyi hangi dokuda
kullanacağınızı bilir,
hastanın problemlerini tedavi edersiniz
Hipnoz nerelerde
kullanılır?
Tıpta:
-Cinsel
problemlerde,
-Psikiyatride,
-Kadın Hastalıkları ve doğumda,
-Ağrı
tedavisinde (algoloji),
-Anestezide,
-Cerrahida,
-Diş
hekimliğinde,
-Hormonal problemlerin bazılarında,
-Kötü alışkanlıkların
tedavisinde,
-Çocuk Hastalıklarında kullanılır.
Diğer alanlarda;
-Eğitimde,
-Sporda,
-Sanatta,
-Endüstride,
-Askeri
alanda,
-Adli tıpta,
Tıpta uygulama
alanları;
Cinsel Problemler de hipnozun
kullanımı;
Normal cinsel işlev: Kişinin istediği
biçimde sosyal çevreye rahatsızlık vermeden cinsel ilişkide
bulunmasıdır.
Cinsel problemler üç şekilde
bulunabilinir.
-Bedensel
-Psikolojik
-Bedensel+Psikolojik ( Bedensel
problemlere eşlik eden veya onların yarattığı psikolojik problemlerdir )
Hastaya yaklaşımda ve tedavide en önemli
adım problemin bedensel mi psikolojik mi olduğunun kesin teşhisidir.
Kesin teşhis yapıldıktan sonra hastaya
tedavi için yaklaşılabilir. İlgili testlerle sorun fizyolojik çıkarsa ilgili
branşlarca tedavi edilir.
Psikolojik vakalarda fizyolojik bir
neden olmadığını gösteren testler kişiye psikolojik açıdan da bir miktar
iyileşme sağlar.
Cinsel problemler cinselliğin evrelerini
hepsinde veya bazı bölümlerinde yaşanabileceği gibi ilişki sonrası kendini kötü,
suçlu, pis hissetme gibi şekillerde de ortaya çıkabilir.
Yetersizlik (penis boyu, erken boşalma,
vücudunu beğenmeme), kötü hissetme gibi hislerde zaman içerisinde kişiyi
cinsellikten soğutur uzaklaştırır.
Bir başka problem ise; pedofili, fetişizm,
zoofili gibi cinsel sapmalardır.
ÜLKEMİZDE EN ÇOK GÖRÜLEN ŞİKAYETLER
Kadında;
-İlk ilişki korkusu
-Cinsel isteksizlik
-Zevk alamama
-Orgazm olamama
-Cinsel ilişkiye girememe (Vajinismus)
-Ağrılı cinsel ilişki
Ve ilişki sonrası suçluluk hissidir.
Erkekte;
-Cinsel isteksizlik
-Erken boşalma
-Sertleşememe
problemleri
-Yetersiz sertleşme - sertleşme
kaybı
-Penis boyu sorunları olarak görülür.
Biz cinsel problemlerde hipnozu daha çok
davranışsal öğrenmelerle ortaya çıkan yapıları komple düzeltme veya derin bir
problem bir belirti olarak ortaya çıkmışsa bu problemi baskılama veya
değiştirmeye çalışıyoruz.
Bedensel nedene bağlı olmayan cinsel
problemlerin tedavisinde hipnoz uygun koşullar sağlanırsa yüzde yüze yakın
başarı sağlamaktadır.
CİNSEL PROBLEMLERDE HİPNOZU NASIL
KULLANIRIZ?
A- SEMPTOM BASTIRMA:
B- SEMPTOM DEĞİŞTİRME
C- DİĞER TEDAVİ YÖNTEMLERİYLE
KOMBİNASYON
Kadın Hastalıkları ve Doğum Alanında
Hipnoz Uygulamaları
Doğum (Obstetrik) alanında
A-Gebelik
sürecinde
B-Doğum sürecinde
Jinekolojik alanda
A-Kadın
hastalıklarında
B-Cinsel problemlerde
Obstetrik alanda
A-Gebelik
sürecinde
B-Doğum sürecinde
A- Gebelikte;
-Gebelik korkusunda (anne
olma korkusu,gebe kalamama veya daha önce yaşanan düşük
hikayelerinde)
-Gebelikteki takıntılarda (düşük korkusu gibi),
-Gebelik
bunalımlarında,
-Gebelik bulantı ve kusmalarında,
-Gebelikteki yeme
bozukluklarında,
-Gebelikteki sindirim bozukluklarında
-Gebelikteki
hipertansiyon problemlerinde destek olarak
-Genel olarak
gebelikte
B-Doğumda;
-Doğum
korkularında,
-Doğum ağrılarının başlatılmasında
-Yetersiz doğum
sancılarının arttırılmasında
-Doğum ağrılarının
durdurulmasında
-Ağrısız doğumda,
-Doğumdaki epizyotomi
uygulamalarında
-Doğum sonrası vajina tamirinde
-Doğum sonrası ağrı
şikayetlerinin giderilmesinde,
-Sezeryanla doğumda anestezi yerine
-Doğum sonrası anne-bebek
uyumunda
-Emzirme problemlerinde
-Doğum sonrası psikolojik
problemlerde
-Doğum sonrası depresyonda
Jinekolojik Alanda
A-Kadın
hastalıklarında
B-Cinsel problemlerde
A-Kadın hastalıklarında
-Muayene olma
korkularında
-Adet düzensizliklerinde (psikolojik nedenlere
bağlı)
-Premenstural sendromda (adet öncesi gerginlik sendromunuda)
-Adet
sancılarında
-Yumurta çatlama dönemi ağrılarında
-Pelvik
ağrılarda
-Vulvodinia da
-Küretaj öncesi psikolojik
hazırlıkta
-Küretajda anestezi yerine
-Jinekolojik ameliyatlarda hazırlıkta
destek olarak(özellikle kanser vakalarında)
-Ameliyatlarda anestezi
olarak
-Menopozda;
-yaş bunalımlarında
(kadınlık kaybı,yetersizlik,amaçsızlık,sosyal uyum zorluğu gibi)
-sıcak
basmalarında
-terlemelerde
-uykusuzluk
-sinirlilik
durumlarında
B-Cinsel problemlerde(üstte
açıklandı)
-Psikiyatride:Bir çok psikiyatrik
hastalığın tedavisinde direk olarak veya tedaviye destek veya tamamlayıcı
olarak.
Diş hekimliğinde;
1- Diş tedavisine ihtiyacı olduğu halde
buna izin vermeyen hastalara ulaşmada,
2- Gereksiz korku ve endişelerin hakim
olduğu durumlarda.
3- Kimyasal meditasyona ilaveten veya onun
yerine ikame edilmek üzere premedikasyon uygulamalarında
4- Kimyasal anestezik kullanılmışsa
bunlara bağlı sonradan çıkan hoş olmayan durumların önlenmesinde veya hiç
kimyasal anestezik kullanılmamasında.
5- Kalp hastalıkları, allerjik nedenler
gibi kişiye has özellikler nedeniyle kimyasal analjezik ve anestezik olamayan
hastalarda alternatif bir yöntem olarak.,
6- Parmak emme, dili sorma gibi erken
çocukluk dönemi alışkanlıkları ve öğürme refleksi gibi handikapları olan
hastalarda,
7- Diş uygulamaları esnasında hastaların
yaşadığı olumsuz duyguları ortadan kaldırarak onlarla iyi bir iletişim içine
girmek için,
8- Kanamanın kontrolünde, salgı ve tükrük
ifrazatının önlenmesinde,
9- Diş uygulamalarında kullanılan çarkın
hoş olmayan vibrasyon ve gürültünün azaltılmasında,
10- Operasyon sonrası meydana gelebilecek
kanama ve ağrının kontrol edilebilmesi için posthipnotik telkinlerin
verilmesinde,
11- Ağızdaki diş protezlerinin, yumuşak
dokusu ve tüm dişler hakkındaki olumsuz zihinsel düşünce ve imajların ortadan
kaldırılmasında HİPNODONTİ kullanılmaktadır.
Sporda:
Hayal etme, gözünde canlandırma ve
zihinsel olarak olayı yaşama başarılı atletlerin müsabakadan önce uyguladıkları
temel yöntemlerdendir. Atletlerin bu tip uygulama programlarına, iç
konsantrasyon, zihinsel oyun gibi isimler verilmiştir. Bunlar otohipnozun
varyasyonlarıdır. Bir çok atlet kafalarında canlandırdıkları üç önemli adımdan
sonra giderler. Her spor dalının ve her şahsın farklı amaçları vardır. İlk
aşamada tüm olayın şeması kafada yaratılır.
İkinci aşamada zihinsel olarak olayı
yaşamaya çalışır. Bu esnada kafasından geçirdiği amaçlara nasıl ulaşabileceğini
hayal eder. Zihninde amaçlarına ulaştığını görünce kendisini daha güçlü
hisseder.
Üçüncü aşamada olayı uygular. Zihninde
başarmanın verdiği arzu ile işe başlayan atlet bunun etkisi ile tutuşur. Kendini
tamamen oyuna veren ve oyunda yalnız başına olduğunu düşünen bir atlette hemen
hemen hiç bir gerilim yoktur. İyi bir fiziksel oyun çıkarabilmek için , böyle
bir zihinsel oyunu uygulamak gerekir.
Eğitimde -Öğrenmede;
Konsantrasyonun temininde, özgüvenin
geliştirilmesinde, hafızayı kuvvetlendirmede, ders çalışmada, stresin
giderilmesinde.
Sanatta;
Stresden kurtulmada, dikkat ve
konsantrasyon arttırmada, yeni projeler ve işler üretmek için düşünce berraklığı
sağlamada vs.
Yaratıcı düşüncenin kritik anı, duygu
ve düşüncelerdeki bilinen klasik kalıpların terkedilmesi ile mümkündür. Bu
esnada henüz zihne ulaşmamış entellektüel ve emosyonel alanlardaki bilgi ortaya
çıkar. Yaratıcılık, hatırlama ve hipnozda, birincil olarak sağ beyin yarım
küresi aktivitesi etkindir. Eğer siz hipnoz pratikleri yapıyorsanız, sağ düşünce
kalıplarınız daha çok uyarılacaktır. Bu durum da daha büyük yaratıcılık
kabiliyetlerini ifade etmeye imkan tanınacaktır.
Endüstri ve iş
hayatında;
Konu ile ilgili bir çok çalışmalar
yapılmıştır. Sonuçta ototelkin ve otoimajınasyon uygulanması ile iş hayatında
başarılar artmıştır. Bu nedenle binlerce profosyenel iş adamı ve yönetici
otohipnozun başarısını onaylamıştır.
Sizlerde otohipnozu kullanarak
işlerinizde daha başarılı olabilirsiniz.
İş sahasında 4 spesifik alanda hipnotik
tekniği kullanabilirsiniz.
1. Negatif inançlanızı değiştirmede,
2. Önemli konuları ezberlemek için
zihinsel kapasitenizi artırmada,
3. Değişime direnç gösteren eğilimlere ve
düşüncelere karşı savaşmada,
4. Kazanılmış başarıların devam ettirmek
için,
Yukarıda belirlenen hedeflere ulaşmak için
dinamik bir hayal programı geliştirilmiştir. Birinci aşamada negatif inançları
değiştirmek için sekiz basamak çizildi. Negativizmden uzaklaşabilmek için olumlu
ototelkin ve hayal otohipnozun sistematik olarak uygulanması ile yeniden güç
kazanımı bunlardan bir kaçıdır. Diğer üç aşamada da aynı programlar uygulanır.
Bu programı uygulayan birisi daha yaratıcı olabildiği gibi iki günde
yapılabilecek işleri bir günde yapabilmektedir.Bu şahıs kendini sükunet içinde
gerilimi azalmış , iş hayatında daha mantıklı ve makul davranmaya başlamıştır.
Genel hayatı bile düzelmiştir.
Otohipnoz daha çok yaratıcı üretimde yeni
alanlar temin eder. Etkili bir yaşam , daha mutlu bir hayat otohipnozun
sağladığı diğer imkanlardır. Gevşemenin ve rahatlamanın gerektiği yaşam
sahalarının bir çoğunda otohipnoz prensipleri ile karşılaştığımızda hoş bir
şaşkınlığa düşeriz. Dişçide, yoğun trafikte, sıkıcı toplantılarda, kendimizi
patronun baskısı altında hissettiğimiz zamanlarda hep otohipnozun yardımını
bekleriz. Liste sonsuza kadar uzatılabilir. Barber, hipnozun daha geniş
kullanılabilmesi için beş olgu tesbit etmiştir. Bu olgular eğitimde olduğu gibi
iş sahasında da geçerlidir.
Onun Amaçlarının Temel Prensipleri;
(Deneysel olarak gösterilmiştir.)
a. Biz devamlı kendi kendimizle konuşarak
meşgul oluruz,
b. Kendi kendimize ne söylüyorsak
performansımız ve üretimimiz ona eşdeğerdir,
c. Kendimize zaman zaman söylediğimiz
negatif ve mutsuz şeyler, negatif hislerimizi artırır,
d. Düzenli çalışmalar ile negatif
konuşmalarımızı azaltmayı, pozitif ototelkini artırmayı öğrenmeliyiz,
e. Mental teknik ve pratikler ile
performans ve üretimi artırmak mümkündür.
Düşüncelerimiz hayatımıza yön verir. Bu
negatif veya pozitif olabilir. Cinsel yaşamınız, aileniz ve arkadaşlarınız
bundan bağımsız değildir. Olumlu yaklaşımlar ile iş hayatının etkin bir üyesi
olmanız mümkündür. Otohipnoz tekniğini öğrenen bir kişi şöyle der; "Beynimde
yepyeni bir sistem oluşturdum. Yıllarca kafamda taşıdığım tüm bilgileri , şimdi
eskisinden daha iyi kullanıyorum.
Kötü alışkanlıkların
tedavisinde;
En yaygın kullanım
alanları;
-Tırnak yeme,
-Oburluk,
-Sigara
bağımlılığında,
-Alkol Bağımlılığında,
-Çeşitli kazanılmış tiklerin
tedavisinde
Hipnoz ile tırnak yemekten,aşırı
oburluğa kadar bir çok kötü alışkanlıktan kurtulmak ta mümkündür. Devamlı
üzüntülü bir karakter yapısı veya huysuz bir şahsiyet nedeni ile uyumsuz olma
gibi arzu edilmeyen alışkanlıklar da hipnoz vasıtası ile başarılı bir şekilde
tedavi edilebilmektedir. Alışkanlıkların nasıl düzeltilebileceğinin genel
prensiplerini, bu bölümün başında tartıştık. Burada tekrar stressin nasıl
azaltılabileceğini gözden geçirmekte yarar vardır. Eğer daha stressli bir hayata
doğru gidiyorsanız, bu stressli hayat sizi tüketecektir. Zihninizdeki olumlu
düşünceleri silecek , onun yerine olumsuz düşünceleri zihne hakim kılarak,
olumlu davranış kalıplarınızı tahrip edecek. Özellikle kendinizi sıkıntı
içerisinde hissettiğiniz zaman, aşina olduğumuz savunma mekanizması en rahat bir
şekilde duruyormuş gibi görünmektir. Bu davranış modeli hatalıdır.
Sonuçta,stresin sebeblerini ortadan kaldırmak yerine onlarla yaşamaya ve
şahsiyetinizi onlar var olacak şekilde kilitlemeye başlarsınız.
Hipnoz işte bu anda devreye girerek, size
yepyeni bir dünya ve yepyeni çıkış yolları gösterir. Stresten arınmış bir hayat
tarzını nasıl kuracağınızı öğrendiniz.
1.OBURLUK
Oburluk, stressli ve gerilimli bir hayatın
bireye verdiği hatalı yöneliminden kaynaklanmaktadır. Kişiliğimiz ve savunma
mekanizmalarımız, yıllarca süren gelişim evrelerinde davranış kalıpları şeklinde
oluşmaktadır. Bunları sihirli bir çubuk ile bir anda değiştirmek veya düzeltmek
mümkün değildir. Fakat hipnoz bazı spesifik problemlerin tedavisinde veya
çözümünde bize yardımcı olabilir.Mesela oburluğu, tetikleyici bir özelliği olan
stressin kontrol altına alınması mümkündür. Şişmanlıktan zayıflığa doğru olarak
vücut görünümünüzü değiştirebilirsiniz. Yakışıklı veya güzel bir görünüme
bürünebilirsiniz. Kendi kendinize saygınızı yitirmemeniz ve arzuladığınız
kişiliğe kavuşabilmeniz için, yemek alışkanlıklarınızı değiştirebilecek iç
güçleri harekete geçirebilirsiniz. Bu durumda yeme dürtüsü sadece gerçekten aç
olduğunuz dönemlerde sizi uyarır. Sonuçta hipnoz aracılığı ile sizi aşırı yemeye
iten eğilimlerinizi bilinç altındaki gerçek nedenlerini ortaya çıkararak, sizin
boşalmanızı ve rahatlamanızı sağlar.
Aşırı yeme probleminin tedavisinde şumullü
bir program uygulanır. Hipnoz ise bu şumullü programın esas kısmını
oluşturmaktadır. Bu programın ihtiva ettiği ana özellikler şunlardır:
1. Düzenli kültür fizik programları,
2. Yemek alışkanlıklarının bir takvime
bağlanması,
3. Yemek seçimi, yemek hazırlama ve yemek
tüketimi ile ilgili aktivite ve alışkanlıkları ihtiva etmeyen diğer şeylerle
uğraşmak.
Oburluğun kontrolünde tedavi edici bir yol
olarak hipnotik tedavi başarılı sonuçlara ulaşmıştır. Hipnoz yöntemini
kullanmak suretiyle fazla kilolardan kurtulmanın mümkün olduğudur.
2. SiGARA
Sigara içmek genellikle , oburluk
alışkanlığından daha kolay bir şekilde üzerinden gelinebilecek bir problemdir.
Biz yaşamımızı devam ettirmek için yeriz. Yeme alışkanlıklarının ekserisi
çocukluk döneminde edindiğimiz alışkanlıklara bağlıdır. Sigara içme ise diğer
bir alışkanlığımızdır. Ancak yaşamımızın devamı için sigara içmek şart değildir.
Bu nedenle daha kolay bir şekilde bu alışkanlıktan vazgeçebiliriz.
Çalışmalar göstermiştir ki; Hipnozu
kullanarak sigara alışkanlığından vazgeçmek kolayca ve süratli bir şekilde
mümkün olmaktadır. Ancak kötü alışkanlığın tekrar gelmemesi için, düzenli
olarak, otohipnoz ve gevşeme tekniklerini uygulamanız gerekmektedir.
Otohipnoz esnasında bireyler; soluklarının
hoş kokusunu , havanın temizliğini sigaradan önce hissettikleri duygularını
tekrar keşfettiler. Bu kişiler zihinsel güçlerini faaliyete geçirerek, sigaradan
uzaklaştıklarında oluşacak tüm olumlu şeyleri hissetmeye çalıştılar.
Oburluğun tedavisinde hipnoz toplu bir
programın sadece bir parçası idi. Pratik hipnoz çalışmalarına ilaveten, tiryaki
asla sigara içmeyeceği yerleri de kafasında canlandırdı. Mesela yatakta,araba
kullanırken, telefona cevap verirken,kahve içerken kısacası sigara içmenin
arzulanacağı tüm durum ve yerlerde sigara içmemeyi kafasından geçirdi.
Tiryakilere, sigara içmeyi arzuladıkları zaman; sigarayı yakmadan önce en az on
dakika beklemeleri tavsiye edildi. Bu süre içerisinde sigara içmemeye bağlı,
oluşacak tüm olumlu hisleri ve düşünceleri zihninde canlandırması istendi. İşte
tüm bu düşünceler esnasında, bilinç altını ve zihnini aktive ederek sigara
ihtiyacını doğuran nedenlerin yerine daha sağlıklı ihtiyaçları koyarak
gidermenin yollarını bulmalıdır.
3. ALKOL
Hipnoz, alkol tedavisinde de başarılı bir
yöntem olarak kullanılmıştır. Los Angeles'te 8. cadde üzerinde hipnoz
vasıtasıyle alkolikler tedaviye çalışılmaktadır. Dünyanın bu konuda çalışan
belli başlı alkolik tedavi merkezleri de hipnozu kullanmaktadırlar. Topeca ve
Kansas'daki klinikler bunlara örnektir. Bu merkezlerde hastalara yeni bir
otoimaj verilerek, şahsiyetleri yeniden şekillendirilmektedir. Alkol almadan
hayatın nasıl hoş olacağı ve hayattan zevk almanın diğer yönleri otohipnoz
teknikleri ile gösterilmektedir.
Konu ile ilgili olarak çeşitli kontrol
grupları ile çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan biri Wihter Veterans
Administration Hospital'indeki çalışmadır. Burada alkol tedavisinde uygulanan 4
yöntem karşılıklı test edilmiştir. Bu yöntemlerden biri de hipnoterapidir.
Sonuçlara bakıldığında hipnoterapinin alkol tedavisinde diğer yöntemlere göre %
12 oranında üstünlük gösterdiği tesbit edilmiştir.
İngilizlerin yaptığı bir çalışmada; alkol
alımının kontrol edilebilmesi için yapılan çalışmalarda en önemli hususun
zihinsel gücün olumlu telkinlere kanalize edilmesi olduğudur. Bu da hipnoterapi
ile çok iyi bir şekilde başarılabilmektedir. Burada öyle telkinler veriliyordu
ki; hep olumlu zihinsel imajları uyarılıyordu. " Alkolsüz yapılan her hareket
kıymetli ve değerlidir... Rahat ve huzurlu geçen hergünü tam yaşa...Sağlıklı
geçirdiğin her gün diğer insanlar içinde onlara bir armağandır..."
Alkolikler incelendiğinde çoğunun spesifik
problemler nedeni ile içmeye eğilim gösterdiğini tesbit ederiz. Problemler
genellikle ailelerinden, işlerinden veya etrafındakilerden kaynaklanmaktadır.
Onlar inkar etse bile ,sıkıntı ve gerginlikler içmeyi tetiklemektedir. Hipnoz
işte bu gerilimli insanlara yardım etmede çok yararlı bir yöntemdir. Onların
hayatını daha olumlu ve pozitif düşüncelere yönlendirerek hayattan zevk
almalarını sağlamak hipnoz ile mümkündür.
Hipnoz, çevresel ve de düşüncesel
diğer uyaranlardan kısa bir süreliğine uzaklaşarak telkin alabilme düzeyine
erişmektir.
Hipnoz tıbbın her alanında tedavi,
tedaviye destek, tedavi öncesi ve sonrasında hastanın hazırlanması ve tedavinin
devamlılığının sağlanması aşamalarında her hangi bir yan etki olmaksızın
kullanılan bilimsel bir yöntemdir.
Son çeyrek yüzyılda psikolojik ve
psikosomatik sorunların giderilmesinde geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı
durumlarda tıbbi hipnoz güvenle, kolayca uygulanabilen bir method olarak her
geçen gün daha çok hekim tarafından tercih edilmektedir.
Basitçe tıbbi hipnozu tanımlarsak;
Bir gün telefon çalar ve bir arkadaşınız
size ;
-yarın bir sınavı olduğunu ve korktuğunu
söyleyebilir,
-erkek arkadaşından ayrıldığını ve
üzüldüğünü
-bir toplantısı olduğunu ve kalabalığın
önünde konuşmaktan çekindiğini ve bu gibi şeyler
söyleyebilir.
Sizde ona korkmamasını sınavı veremezse
bile hayatında çok bir şeyin değişmeyeceğini,daha önce benzer sınavlara
girdiğini ve başardığını, konuları bildiğini ve ona güvendiğinizi, sonucun iyi
olacağına inandığınızı yarın sınavdan sonrada iyi haberlerini beklediğinizi
,
Veya ona; erkek arkadaşından ayrılmasının
bu kadar üzücü olmaması gerektiğini zaten iyi anlaşamadıklarını, ayrılmayı
kendisinin istediğini, kendi verdiği bir karara bu kadar üzülmesinin bir anlamı
olmadığını, daha evvel hayatında o kişi olmadan da yaşayabildiğini, dilerse de
tekrar beraber olabileceklerini,
Veya ona; toplantıda sadece raporları
okuyacağını, hem bunun yazılı bir metinden olacağını veya çok iyi bildiği bir
konu olduğunu, oradaki kişilerin de insan olduğunu ve zaten hata yapmayacağını,
hata yapacak bir şey bulunmadığını, daha evvel de bu tip konuşmalar yaptığını ve
de başarılı olduğunu,yarın toplantıda da başaracağına inandığınızı
söylersiniz.
Ona o an göremediği olumlu yönleri
gösterir, güç ve güven verir kaygı ve endişelerini yok
edersiniz.
İşte çok basitçe tanımlarsak hipnoz bunun
daha bilimsel ve de insanı hem bedensel hem de psikolojik özellikleri ile
tanıyan hekimin uygun koşullar sağlanarak kişiye daha uygun olarak
uygulanmasıdır.
Gene basitçe hipnoz; o kişinin etrafına
bir fanus koyarak o an için çevre koşullarından (kapı zili, akşamki yemek,
arkadaşına yardım sözü, ev arama problemi ve binlercesi gibi) etkilenmemesini
sağlayıp çözümlenmesi gereken konuya odaklanmasını sağlayıp ,ona gerekli
aydınlatıcı ve yol gösterici bilgilerin verilmesi olarak
tanımlanabilir.
Hipnozun Tarihçesi:
Resim: Rüyalar tanrısı Morfeus'un babası
Hypnos'un heykeli
HİPNOZ (Hypnos) kelimesi mitolojiden
gelmektedir.
Bu ismi ilk olarak İngiliz Dr.Braid kullanmıştır.
Transa
giren kişinin dışarıdan görüntüsünü "uyku hali''ne benzettiğinden buna
hypnosis=HİPNOZ adını vermiştir.
Yunan mitolojisine göre
Hypnose,Nyks(gece)'in oğludur.Morfeus (rüyalar tanrısı) ise Hypnose'un 3000
çocuğundan biridir.
Hypnos da uyku ve düş tanrılarının tümü gibi
kanatlıdır.
Hypnos,mitolojide yorgun insanların
anılarına sihirli değneği ile değmek, karanlık kanatları ile yelpazelemek ya da
bir boynuzdan, kişilerin üzerine uyku verici bir madde dökmek suretiyle onlara
uyku verir
Hypnos: mitolojide uykunun kişileştirilmiş
şekli. Gece ile Astreusun oğlu ve Thanatos*un ikiz kardeşi. Çoğu zaman kanatlı
bir varlık olarak tasvir edilir. Karaları ve denizleri hızla aşar ve canlıları
uyutur. Efsaneye göre Endymion'a aşık olan Hypnos ona gözleri açık uyuyabilme
yeteneğini vermişti, çünkü sürekli olarak sevgilisinin gözlerine bakmak
istiyordu
Hipnozu ilk kez Avusturyalı hekim Franz
Anton Mesmer (1734 - 1815) kullanmıştır.
Bilimsel hipnozun başlangıcı olarak
Mesmer'in "Yıldızların İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri" adlı tezinin tarihi
olan 1765 senesi kabul edilir.
Mesmer Viyana'da başarılı olamayınca 1778'de
Paris'de bir klinik açarak çeşitli hastalıkları tedaviye başlamıştır.
Mesmer hipnoz sayesinde histerik kökenli
bir çok hastalığı tedavi etmesine rağmen meslektaşları tarafından "şarlatan"
ilan edilerek Paris'i terk etmeye zorlanmıştır.
19. yüzyıl sonunda Liebault ve Bernheim
adlı iki hekim Nancy'de histeri ve hipnoz arasındaki ilişkileri inceleyerek
histerinin hipnoz altında telkinle ortadan kaldırılabileceğini
bulmuşlardır.
Bu görüşleri paylaşan hekimler Fransa'da Nancy ekolü olarak
anıldılar.
1880 yılında Fransız Nörolog Jean Martin
Charcot da hipnozla ilgilendi ve çalışmaları sayesinde hipnozun normal bir
psikolojik hadise olduğu anlaşıldı.
Hipnoz modern tıbbi anlamda ilk kez
Jean M. Charcot tarafından 1882 ‘de Fransız Bilimler Akademisinde yaptığı
bilimsel bir sunum ile dünyaya tanıtılmıştır.
Onun öğrencisi olan Pierre
Janet ise, hipnoz ile çoğul kişilik vakalarının tedavisindeki başarısı ile
psikiyatri dünyasına adını altın harflerle yazdırmıştır.
Bugünkü psikoanaliz ve psikoterapi
alanlarındaki büyük değişimlere neden olacak büyük buluşma Sigmund Freud'un
Charcot ile tanışması ile başladı.
Sigmund Freud
1886 yılına kadar Charcot ile çalışan
Freud Viyana'ya döndü ve 1887 yılına kadar hipnoz ve histeri üzerine yaptığı
çalışmalar sayesinde psikoanalizin temellerini attı. Tüm bu çalışmaların bir
teoriye dönüşmesi Freud'un çalışma arkadaşı Joseph Breuer sayesinde oldu.
Hastalar hipnoz altında iken sorulara açık yanıtlar veriyor ve
uyandıklarında rahatlıyorlardı. Arıtma anlamına gelen bu yönteme tıpta
"katharsis" (catharsis) denmiştir.
Hipnozun dereceleri nelerdir?
Hafif
Trans: Hipnozun başlangıcında görülür. Hafif bir gevşeme, hafif bir sersemlik
halidir. Deneğin gözleri kapandığı halde göz kapaklarında titremeler olur.
Deneğin zihinsel faaliyetlerinde zayıflama, kol ve bacaklarda ağırlaşma,
fizyolojik faaliyetlerde yavaşlama görülür. Bütün bunlara rağmen deneğin bilinci
yerindedir.
Orta Trans: Orta trans safhasında hipnoz
hali açık-seçik biçimde görülür. Denek, hipnotizörün sesine tam olarak
şartlanır. Duygular hipnozun bu safhasında kesinlik kazanır.
Tam ve Derin Trans: Tam ve derin transta,
trans hali bozulmaksızın deneğin gözleri açtırılabilir. Deneğin gözleri açık
olmasına rağmen, donuktur. Çevresindeki gürültülerin hiçbirini duymaz. Kendisine
hipnotizörün verdiği şekli aynen, bozmadan korur. Deneğin gözlerinin bakışı
sabittir. Tam uyuşukluk hali tüm vücuda yayılmıştır. Bu safhada denek üzerinde
çeşitli testler rahatlıkla yapılabilir.
Değişik Hipnoz
Çeşitleri
Kişisel hipnoz: Bir kişinin hipnoz
edilmesidir.
Grup hipnozu: Birden çok kişinin aynı anda
birlikte hipnotize edilmesidir.
Kollektif hipnoz: Kalabalık sayılabilecek
insan grubunun topluca hipnoz edilmesidir. Grup hipnozundan farkı, hipnotize
olan insanların sayıca farklı oluşudur.
Sosyal hipnoz: Genel olarak toplum baskısı
ve kontrolü sonucu ortaya çıkar. Bireylerin toplu olarak uyumlu davranış
göstermeleri sosyal hipnozun en belirgin yanıdır. Sosyal hipnozda hipnotizör
rolünü toplum liderleri üstlenirler.
Otohipnoz: Kişinin bir başkasına ihtiyaç
duymaksızın kendi kendini hipnotize etmesidir.
Yol hipnozu: Özellikle uzun ve düz yolda
otomobil kullanan sürücülerin yol hipnozuna girdikleri bilinir. Aşırı yorgunluk,
uykusuzluk, sessizlik, trafiğin serbest ve rahat oluşu yol hipnozunun meydana
gelmesini kolaylaştırır.
Uyanıkken hipnoz: Hipnozlu kişi, gözleri
açık olarak uyuması telkin edilmişse, gözleri açık bir şekilde uyuyabilir.
Sürekli hipnoz: Denek önce derin transa
sokulur ve sonra da telkin yapılarak, bu durumun uzun süre sürdürülmesi
sağlanır.
Kimler hipnotize
olabilir?
Yanlızca gerçek anlamda hipnoz olmak
isteyenlerin yaklaşık olarak bu %80'i belirli bir ölçüde hipnotize
olabilirler.
Bu bireyin telkin alma derecesine bağlıdır.
İnsanların
yaklaşık % 25'i derin hipnoza girebilir.
Zeki ve hayalgücü zengin olanlar
çok iyi hipnotize olurlar.
Aydınlar, disipline alışkın kişiler, askerler,
hemşireler, sporcular, ilkokul ve lise çağındaki öğrenciler kolaylıkla hipnotize
edilebilirler.
Kimler hipnoz olamaz?
5 yaşından küçük olan çocuklarla, 70
yaşın üzerindeki büyüklerin hipnoz olması zordur. Zihinsel herhangi bir
rahatsızlığı olan kişiler, zeka seviyesi (IQ'su) düşük kişiler, bunaklar,
konsantrasyon zorluğu yaşayan kimseler, hipnoz olmak istemeyen, korkan, oto
kontrolü elden bırakmak istemeyen kişiler de hipnoz
olamazlar.
Hipnozla ilgili yanlış
bilinenler:
-Hipnoz sırasında normal zamanda size
yanlış gelen,söylemek istemediğiniz size zarar verebileceğini düşündüğünüz veya
yapmadığınız istemediğiniz hiç bir şeyi yapmazsınız.
-Hipnoz bir uyku olmadığı için uyuyupta
uyanmamak gibi bir şey yoktur.
Tıpta hipnozun kullanım
şekilleri;
-Semptom(belirti-
bulgu-problem)bastırmada,
-Semptom değiştirmede,
-Semptom
gidermede,
-İkna etmede,
-Telkin etmede,
-Motive etmede,
-Özgüven
eğitiminde.
-Relaksasyon(gevşeme) eğitiminde,
-İmajinasyon(hayal
kurma)da,
-veya yapılan tıbbi tedaviye destek olarak
kullanılabilinir.
Hekim olarak
Hipnozu her şekilde ve alanda ne
yaptığınızı bilerek ve de hastaya zarar vermemek kaydı ile
uygulayabilirsiniz
Hipnoz bir bistüri (neşter)
gibidir.
İyi bir cerrah iseniz ;
bistüriyi nerede,
ne
zaman,
hangi bistüriyi hangi dokuda
kullanacağınızı bilir,
hastanın problemlerini tedavi edersiniz
Hipnoz nerelerde
kullanılır?
Tıpta:
-Cinsel
problemlerde,
-Psikiyatride,
-Kadın Hastalıkları ve doğumda,
-Ağrı
tedavisinde (algoloji),
-Anestezide,
-Cerrahida,
-Diş
hekimliğinde,
-Hormonal problemlerin bazılarında,
-Kötü alışkanlıkların
tedavisinde,
-Çocuk Hastalıklarında kullanılır.
Diğer alanlarda;
-Eğitimde,
-Sporda,
-Sanatta,
-Endüstride,
-Askeri
alanda,
-Adli tıpta,
Tıpta uygulama
alanları;
Cinsel Problemler de hipnozun
kullanımı;
Normal cinsel işlev: Kişinin istediği
biçimde sosyal çevreye rahatsızlık vermeden cinsel ilişkide
bulunmasıdır.
Cinsel problemler üç şekilde
bulunabilinir.
-Bedensel
-Psikolojik
-Bedensel+Psikolojik ( Bedensel
problemlere eşlik eden veya onların yarattığı psikolojik problemlerdir )
Hastaya yaklaşımda ve tedavide en önemli
adım problemin bedensel mi psikolojik mi olduğunun kesin teşhisidir.
Kesin teşhis yapıldıktan sonra hastaya
tedavi için yaklaşılabilir. İlgili testlerle sorun fizyolojik çıkarsa ilgili
branşlarca tedavi edilir.
Psikolojik vakalarda fizyolojik bir
neden olmadığını gösteren testler kişiye psikolojik açıdan da bir miktar
iyileşme sağlar.
Cinsel problemler cinselliğin evrelerini
hepsinde veya bazı bölümlerinde yaşanabileceği gibi ilişki sonrası kendini kötü,
suçlu, pis hissetme gibi şekillerde de ortaya çıkabilir.
Yetersizlik (penis boyu, erken boşalma,
vücudunu beğenmeme), kötü hissetme gibi hislerde zaman içerisinde kişiyi
cinsellikten soğutur uzaklaştırır.
Bir başka problem ise; pedofili, fetişizm,
zoofili gibi cinsel sapmalardır.
ÜLKEMİZDE EN ÇOK GÖRÜLEN ŞİKAYETLER
Kadında;
-İlk ilişki korkusu
-Cinsel isteksizlik
-Zevk alamama
-Orgazm olamama
-Cinsel ilişkiye girememe (Vajinismus)
-Ağrılı cinsel ilişki
Ve ilişki sonrası suçluluk hissidir.
Erkekte;
-Cinsel isteksizlik
-Erken boşalma
-Sertleşememe
problemleri
-Yetersiz sertleşme - sertleşme
kaybı
-Penis boyu sorunları olarak görülür.
Biz cinsel problemlerde hipnozu daha çok
davranışsal öğrenmelerle ortaya çıkan yapıları komple düzeltme veya derin bir
problem bir belirti olarak ortaya çıkmışsa bu problemi baskılama veya
değiştirmeye çalışıyoruz.
Bedensel nedene bağlı olmayan cinsel
problemlerin tedavisinde hipnoz uygun koşullar sağlanırsa yüzde yüze yakın
başarı sağlamaktadır.
CİNSEL PROBLEMLERDE HİPNOZU NASIL
KULLANIRIZ?
A- SEMPTOM BASTIRMA:
B- SEMPTOM DEĞİŞTİRME
C- DİĞER TEDAVİ YÖNTEMLERİYLE
KOMBİNASYON
Kadın Hastalıkları ve Doğum Alanında
Hipnoz Uygulamaları
Doğum (Obstetrik) alanında
A-Gebelik
sürecinde
B-Doğum sürecinde
Jinekolojik alanda
A-Kadın
hastalıklarında
B-Cinsel problemlerde
Obstetrik alanda
A-Gebelik
sürecinde
B-Doğum sürecinde
A- Gebelikte;
-Gebelik korkusunda (anne
olma korkusu,gebe kalamama veya daha önce yaşanan düşük
hikayelerinde)
-Gebelikteki takıntılarda (düşük korkusu gibi),
-Gebelik
bunalımlarında,
-Gebelik bulantı ve kusmalarında,
-Gebelikteki yeme
bozukluklarında,
-Gebelikteki sindirim bozukluklarında
-Gebelikteki
hipertansiyon problemlerinde destek olarak
-Genel olarak
gebelikte
B-Doğumda;
-Doğum
korkularında,
-Doğum ağrılarının başlatılmasında
-Yetersiz doğum
sancılarının arttırılmasında
-Doğum ağrılarının
durdurulmasında
-Ağrısız doğumda,
-Doğumdaki epizyotomi
uygulamalarında
-Doğum sonrası vajina tamirinde
-Doğum sonrası ağrı
şikayetlerinin giderilmesinde,
-Sezeryanla doğumda anestezi yerine
-Doğum sonrası anne-bebek
uyumunda
-Emzirme problemlerinde
-Doğum sonrası psikolojik
problemlerde
-Doğum sonrası depresyonda
Jinekolojik Alanda
A-Kadın
hastalıklarında
B-Cinsel problemlerde
A-Kadın hastalıklarında
-Muayene olma
korkularında
-Adet düzensizliklerinde (psikolojik nedenlere
bağlı)
-Premenstural sendromda (adet öncesi gerginlik sendromunuda)
-Adet
sancılarında
-Yumurta çatlama dönemi ağrılarında
-Pelvik
ağrılarda
-Vulvodinia da
-Küretaj öncesi psikolojik
hazırlıkta
-Küretajda anestezi yerine
-Jinekolojik ameliyatlarda hazırlıkta
destek olarak(özellikle kanser vakalarında)
-Ameliyatlarda anestezi
olarak
-Menopozda;
-yaş bunalımlarında
(kadınlık kaybı,yetersizlik,amaçsızlık,sosyal uyum zorluğu gibi)
-sıcak
basmalarında
-terlemelerde
-uykusuzluk
-sinirlilik
durumlarında
B-Cinsel problemlerde(üstte
açıklandı)
-Psikiyatride:Bir çok psikiyatrik
hastalığın tedavisinde direk olarak veya tedaviye destek veya tamamlayıcı
olarak.
Diş hekimliğinde;
1- Diş tedavisine ihtiyacı olduğu halde
buna izin vermeyen hastalara ulaşmada,
2- Gereksiz korku ve endişelerin hakim
olduğu durumlarda.
3- Kimyasal meditasyona ilaveten veya onun
yerine ikame edilmek üzere premedikasyon uygulamalarında
4- Kimyasal anestezik kullanılmışsa
bunlara bağlı sonradan çıkan hoş olmayan durumların önlenmesinde veya hiç
kimyasal anestezik kullanılmamasında.
5- Kalp hastalıkları, allerjik nedenler
gibi kişiye has özellikler nedeniyle kimyasal analjezik ve anestezik olamayan
hastalarda alternatif bir yöntem olarak.,
6- Parmak emme, dili sorma gibi erken
çocukluk dönemi alışkanlıkları ve öğürme refleksi gibi handikapları olan
hastalarda,
7- Diş uygulamaları esnasında hastaların
yaşadığı olumsuz duyguları ortadan kaldırarak onlarla iyi bir iletişim içine
girmek için,
8- Kanamanın kontrolünde, salgı ve tükrük
ifrazatının önlenmesinde,
9- Diş uygulamalarında kullanılan çarkın
hoş olmayan vibrasyon ve gürültünün azaltılmasında,
10- Operasyon sonrası meydana gelebilecek
kanama ve ağrının kontrol edilebilmesi için posthipnotik telkinlerin
verilmesinde,
11- Ağızdaki diş protezlerinin, yumuşak
dokusu ve tüm dişler hakkındaki olumsuz zihinsel düşünce ve imajların ortadan
kaldırılmasında HİPNODONTİ kullanılmaktadır.
Sporda:
Hayal etme, gözünde canlandırma ve
zihinsel olarak olayı yaşama başarılı atletlerin müsabakadan önce uyguladıkları
temel yöntemlerdendir. Atletlerin bu tip uygulama programlarına, iç
konsantrasyon, zihinsel oyun gibi isimler verilmiştir. Bunlar otohipnozun
varyasyonlarıdır. Bir çok atlet kafalarında canlandırdıkları üç önemli adımdan
sonra giderler. Her spor dalının ve her şahsın farklı amaçları vardır. İlk
aşamada tüm olayın şeması kafada yaratılır.
İkinci aşamada zihinsel olarak olayı
yaşamaya çalışır. Bu esnada kafasından geçirdiği amaçlara nasıl ulaşabileceğini
hayal eder. Zihninde amaçlarına ulaştığını görünce kendisini daha güçlü
hisseder.
Üçüncü aşamada olayı uygular. Zihninde
başarmanın verdiği arzu ile işe başlayan atlet bunun etkisi ile tutuşur. Kendini
tamamen oyuna veren ve oyunda yalnız başına olduğunu düşünen bir atlette hemen
hemen hiç bir gerilim yoktur. İyi bir fiziksel oyun çıkarabilmek için , böyle
bir zihinsel oyunu uygulamak gerekir.
Eğitimde -Öğrenmede;
Konsantrasyonun temininde, özgüvenin
geliştirilmesinde, hafızayı kuvvetlendirmede, ders çalışmada, stresin
giderilmesinde.
Sanatta;
Stresden kurtulmada, dikkat ve
konsantrasyon arttırmada, yeni projeler ve işler üretmek için düşünce berraklığı
sağlamada vs.
Yaratıcı düşüncenin kritik anı, duygu
ve düşüncelerdeki bilinen klasik kalıpların terkedilmesi ile mümkündür. Bu
esnada henüz zihne ulaşmamış entellektüel ve emosyonel alanlardaki bilgi ortaya
çıkar. Yaratıcılık, hatırlama ve hipnozda, birincil olarak sağ beyin yarım
küresi aktivitesi etkindir. Eğer siz hipnoz pratikleri yapıyorsanız, sağ düşünce
kalıplarınız daha çok uyarılacaktır. Bu durum da daha büyük yaratıcılık
kabiliyetlerini ifade etmeye imkan tanınacaktır.
Endüstri ve iş
hayatında;
Konu ile ilgili bir çok çalışmalar
yapılmıştır. Sonuçta ototelkin ve otoimajınasyon uygulanması ile iş hayatında
başarılar artmıştır. Bu nedenle binlerce profosyenel iş adamı ve yönetici
otohipnozun başarısını onaylamıştır.
Sizlerde otohipnozu kullanarak
işlerinizde daha başarılı olabilirsiniz.
İş sahasında 4 spesifik alanda hipnotik
tekniği kullanabilirsiniz.
1. Negatif inançlanızı değiştirmede,
2. Önemli konuları ezberlemek için
zihinsel kapasitenizi artırmada,
3. Değişime direnç gösteren eğilimlere ve
düşüncelere karşı savaşmada,
4. Kazanılmış başarıların devam ettirmek
için,
Yukarıda belirlenen hedeflere ulaşmak için
dinamik bir hayal programı geliştirilmiştir. Birinci aşamada negatif inançları
değiştirmek için sekiz basamak çizildi. Negativizmden uzaklaşabilmek için olumlu
ototelkin ve hayal otohipnozun sistematik olarak uygulanması ile yeniden güç
kazanımı bunlardan bir kaçıdır. Diğer üç aşamada da aynı programlar uygulanır.
Bu programı uygulayan birisi daha yaratıcı olabildiği gibi iki günde
yapılabilecek işleri bir günde yapabilmektedir.Bu şahıs kendini sükunet içinde
gerilimi azalmış , iş hayatında daha mantıklı ve makul davranmaya başlamıştır.
Genel hayatı bile düzelmiştir.
Otohipnoz daha çok yaratıcı üretimde yeni
alanlar temin eder. Etkili bir yaşam , daha mutlu bir hayat otohipnozun
sağladığı diğer imkanlardır. Gevşemenin ve rahatlamanın gerektiği yaşam
sahalarının bir çoğunda otohipnoz prensipleri ile karşılaştığımızda hoş bir
şaşkınlığa düşeriz. Dişçide, yoğun trafikte, sıkıcı toplantılarda, kendimizi
patronun baskısı altında hissettiğimiz zamanlarda hep otohipnozun yardımını
bekleriz. Liste sonsuza kadar uzatılabilir. Barber, hipnozun daha geniş
kullanılabilmesi için beş olgu tesbit etmiştir. Bu olgular eğitimde olduğu gibi
iş sahasında da geçerlidir.
Onun Amaçlarının Temel Prensipleri;
(Deneysel olarak gösterilmiştir.)
a. Biz devamlı kendi kendimizle konuşarak
meşgul oluruz,
b. Kendi kendimize ne söylüyorsak
performansımız ve üretimimiz ona eşdeğerdir,
c. Kendimize zaman zaman söylediğimiz
negatif ve mutsuz şeyler, negatif hislerimizi artırır,
d. Düzenli çalışmalar ile negatif
konuşmalarımızı azaltmayı, pozitif ototelkini artırmayı öğrenmeliyiz,
e. Mental teknik ve pratikler ile
performans ve üretimi artırmak mümkündür.
Düşüncelerimiz hayatımıza yön verir. Bu
negatif veya pozitif olabilir. Cinsel yaşamınız, aileniz ve arkadaşlarınız
bundan bağımsız değildir. Olumlu yaklaşımlar ile iş hayatının etkin bir üyesi
olmanız mümkündür. Otohipnoz tekniğini öğrenen bir kişi şöyle der; "Beynimde
yepyeni bir sistem oluşturdum. Yıllarca kafamda taşıdığım tüm bilgileri , şimdi
eskisinden daha iyi kullanıyorum.
Kötü alışkanlıkların
tedavisinde;
En yaygın kullanım
alanları;
-Tırnak yeme,
-Oburluk,
-Sigara
bağımlılığında,
-Alkol Bağımlılığında,
-Çeşitli kazanılmış tiklerin
tedavisinde
Hipnoz ile tırnak yemekten,aşırı
oburluğa kadar bir çok kötü alışkanlıktan kurtulmak ta mümkündür. Devamlı
üzüntülü bir karakter yapısı veya huysuz bir şahsiyet nedeni ile uyumsuz olma
gibi arzu edilmeyen alışkanlıklar da hipnoz vasıtası ile başarılı bir şekilde
tedavi edilebilmektedir. Alışkanlıkların nasıl düzeltilebileceğinin genel
prensiplerini, bu bölümün başında tartıştık. Burada tekrar stressin nasıl
azaltılabileceğini gözden geçirmekte yarar vardır. Eğer daha stressli bir hayata
doğru gidiyorsanız, bu stressli hayat sizi tüketecektir. Zihninizdeki olumlu
düşünceleri silecek , onun yerine olumsuz düşünceleri zihne hakim kılarak,
olumlu davranış kalıplarınızı tahrip edecek. Özellikle kendinizi sıkıntı
içerisinde hissettiğiniz zaman, aşina olduğumuz savunma mekanizması en rahat bir
şekilde duruyormuş gibi görünmektir. Bu davranış modeli hatalıdır.
Sonuçta,stresin sebeblerini ortadan kaldırmak yerine onlarla yaşamaya ve
şahsiyetinizi onlar var olacak şekilde kilitlemeye başlarsınız.
Hipnoz işte bu anda devreye girerek, size
yepyeni bir dünya ve yepyeni çıkış yolları gösterir. Stresten arınmış bir hayat
tarzını nasıl kuracağınızı öğrendiniz.
1.OBURLUK
Oburluk, stressli ve gerilimli bir hayatın
bireye verdiği hatalı yöneliminden kaynaklanmaktadır. Kişiliğimiz ve savunma
mekanizmalarımız, yıllarca süren gelişim evrelerinde davranış kalıpları şeklinde
oluşmaktadır. Bunları sihirli bir çubuk ile bir anda değiştirmek veya düzeltmek
mümkün değildir. Fakat hipnoz bazı spesifik problemlerin tedavisinde veya
çözümünde bize yardımcı olabilir.Mesela oburluğu, tetikleyici bir özelliği olan
stressin kontrol altına alınması mümkündür. Şişmanlıktan zayıflığa doğru olarak
vücut görünümünüzü değiştirebilirsiniz. Yakışıklı veya güzel bir görünüme
bürünebilirsiniz. Kendi kendinize saygınızı yitirmemeniz ve arzuladığınız
kişiliğe kavuşabilmeniz için, yemek alışkanlıklarınızı değiştirebilecek iç
güçleri harekete geçirebilirsiniz. Bu durumda yeme dürtüsü sadece gerçekten aç
olduğunuz dönemlerde sizi uyarır. Sonuçta hipnoz aracılığı ile sizi aşırı yemeye
iten eğilimlerinizi bilinç altındaki gerçek nedenlerini ortaya çıkararak, sizin
boşalmanızı ve rahatlamanızı sağlar.
Aşırı yeme probleminin tedavisinde şumullü
bir program uygulanır. Hipnoz ise bu şumullü programın esas kısmını
oluşturmaktadır. Bu programın ihtiva ettiği ana özellikler şunlardır:
1. Düzenli kültür fizik programları,
2. Yemek alışkanlıklarının bir takvime
bağlanması,
3. Yemek seçimi, yemek hazırlama ve yemek
tüketimi ile ilgili aktivite ve alışkanlıkları ihtiva etmeyen diğer şeylerle
uğraşmak.
Oburluğun kontrolünde tedavi edici bir yol
olarak hipnotik tedavi başarılı sonuçlara ulaşmıştır. Hipnoz yöntemini
kullanmak suretiyle fazla kilolardan kurtulmanın mümkün olduğudur.
2. SiGARA
Sigara içmek genellikle , oburluk
alışkanlığından daha kolay bir şekilde üzerinden gelinebilecek bir problemdir.
Biz yaşamımızı devam ettirmek için yeriz. Yeme alışkanlıklarının ekserisi
çocukluk döneminde edindiğimiz alışkanlıklara bağlıdır. Sigara içme ise diğer
bir alışkanlığımızdır. Ancak yaşamımızın devamı için sigara içmek şart değildir.
Bu nedenle daha kolay bir şekilde bu alışkanlıktan vazgeçebiliriz.
Çalışmalar göstermiştir ki; Hipnozu
kullanarak sigara alışkanlığından vazgeçmek kolayca ve süratli bir şekilde
mümkün olmaktadır. Ancak kötü alışkanlığın tekrar gelmemesi için, düzenli
olarak, otohipnoz ve gevşeme tekniklerini uygulamanız gerekmektedir.
Otohipnoz esnasında bireyler; soluklarının
hoş kokusunu , havanın temizliğini sigaradan önce hissettikleri duygularını
tekrar keşfettiler. Bu kişiler zihinsel güçlerini faaliyete geçirerek, sigaradan
uzaklaştıklarında oluşacak tüm olumlu şeyleri hissetmeye çalıştılar.
Oburluğun tedavisinde hipnoz toplu bir
programın sadece bir parçası idi. Pratik hipnoz çalışmalarına ilaveten, tiryaki
asla sigara içmeyeceği yerleri de kafasında canlandırdı. Mesela yatakta,araba
kullanırken, telefona cevap verirken,kahve içerken kısacası sigara içmenin
arzulanacağı tüm durum ve yerlerde sigara içmemeyi kafasından geçirdi.
Tiryakilere, sigara içmeyi arzuladıkları zaman; sigarayı yakmadan önce en az on
dakika beklemeleri tavsiye edildi. Bu süre içerisinde sigara içmemeye bağlı,
oluşacak tüm olumlu hisleri ve düşünceleri zihninde canlandırması istendi. İşte
tüm bu düşünceler esnasında, bilinç altını ve zihnini aktive ederek sigara
ihtiyacını doğuran nedenlerin yerine daha sağlıklı ihtiyaçları koyarak
gidermenin yollarını bulmalıdır.
3. ALKOL
Hipnoz, alkol tedavisinde de başarılı bir
yöntem olarak kullanılmıştır. Los Angeles'te 8. cadde üzerinde hipnoz
vasıtasıyle alkolikler tedaviye çalışılmaktadır. Dünyanın bu konuda çalışan
belli başlı alkolik tedavi merkezleri de hipnozu kullanmaktadırlar. Topeca ve
Kansas'daki klinikler bunlara örnektir. Bu merkezlerde hastalara yeni bir
otoimaj verilerek, şahsiyetleri yeniden şekillendirilmektedir. Alkol almadan
hayatın nasıl hoş olacağı ve hayattan zevk almanın diğer yönleri otohipnoz
teknikleri ile gösterilmektedir.
Konu ile ilgili olarak çeşitli kontrol
grupları ile çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan biri Wihter Veterans
Administration Hospital'indeki çalışmadır. Burada alkol tedavisinde uygulanan 4
yöntem karşılıklı test edilmiştir. Bu yöntemlerden biri de hipnoterapidir.
Sonuçlara bakıldığında hipnoterapinin alkol tedavisinde diğer yöntemlere göre %
12 oranında üstünlük gösterdiği tesbit edilmiştir.
İngilizlerin yaptığı bir çalışmada; alkol
alımının kontrol edilebilmesi için yapılan çalışmalarda en önemli hususun
zihinsel gücün olumlu telkinlere kanalize edilmesi olduğudur. Bu da hipnoterapi
ile çok iyi bir şekilde başarılabilmektedir. Burada öyle telkinler veriliyordu
ki; hep olumlu zihinsel imajları uyarılıyordu. " Alkolsüz yapılan her hareket
kıymetli ve değerlidir... Rahat ve huzurlu geçen hergünü tam yaşa...Sağlıklı
geçirdiğin her gün diğer insanlar içinde onlara bir armağandır..."
Alkolikler incelendiğinde çoğunun spesifik
problemler nedeni ile içmeye eğilim gösterdiğini tesbit ederiz. Problemler
genellikle ailelerinden, işlerinden veya etrafındakilerden kaynaklanmaktadır.
Onlar inkar etse bile ,sıkıntı ve gerginlikler içmeyi tetiklemektedir. Hipnoz
işte bu gerilimli insanlara yardım etmede çok yararlı bir yöntemdir. Onların
hayatını daha olumlu ve pozitif düşüncelere yönlendirerek hayattan zevk
almalarını sağlamak hipnoz ile mümkündür.