Omurga Nedir Omurga Tanımı
Omurga yani kolumna vertebralis
omurlardan oluşmuş içinde omuriliği barındıran kemik yapıdır.
Kolumna
Vertebralis 70 cm uzunluğundadır içindeki omurilik ise 43-45 cm arasında değişir
yani omurilik kolumna vertebralisten daha kısadır.Omurgakemiktenkıkırdaktan ya
da her ikisinden oluşan iskeletin en önemli bölümü ve de temel eksenidir.Sırt
boyunca uzanır ve vücuda destek sağlar.
Omurga ve omurilik
anatomisi
Omurga bir taraftan vücudumuzun dik durmasını diğer taraftan da
içindeki kanaldan geçen omuriliğin korunmasını sağlayan kemik zincirine verilen
addır. Omurilik ise beyin kökünden başlayarak kuyruksokumuna kadar uzanan ve
beyin ile organlar arasındaki irtibatı sağlayan merkezi sinir sistemine verilen
addır. Spinal cord (kord okunur) ya da medula spinalis olarak da adlandırılan
omurilik beyinden gelen cevapları da beyne cevapları da beyne iletmektedir. Bu
bakımdan organların bütün motor (yani hareket faaliyetleri) ve duyu (his)
faaliyetleri omurilik tarafından yaptırılır ve kontrol edilir. Omurilik bunun
yanında tek başına refleksleri de kontrol etmektedir.
33 kemikten oluşan
omurga sistemimizin her birine vertebra (omur) adını vermekteyiz. Bu omurların
bulundukları bölgeye göre şekilleri bazı farklılıklar göstermekle birlikte genel
anatomik yapıları aynıdır. Bu şekil farklılıklarına göre sınıflanan omurlar 5
grupta ele alınmaktadır. Buna göre;
1. Cervikal ( Dorsal) Vertebraları
7 tane
1. Torakal Vertebraları 12 tane
1. Lomber Vertebraları 5 tane
1.
Sakral Vertebraları 5 tane
1. Coxgeal Verttebraları Birbirine yapışık halde
3-4 tane
Cervikal Vertebraları
Kafatası bitim noktasından
başlayıp ensekköküne kadar uzanan boyun bölgesindeki7 omur cervikal vertebraları
olarak adlandırılmaktadır. Kollar ellerin motor (yani hareket ve duyu (his)
faaliyetleri omuriliğin bu seviyedeki bölgeleri tarafından kontrol edilmektedir.
Eğer omurgada meydana gelen bir hasar bu bölgede omuriliğe zarar verirse vücudun
kollar ve aşağısındaki bölgeleri felç olacaktır. Quardipleji (kuardipleji)
olarak adlandırılan bu felç türünde solunum hareketini kontrol eden kaslar da
etkileneceği için ölüm riski de söz konusu olabilir.
Torakal (Dorsal)
Vertebraları
Ense kökünden başlayıp kaburgaların omurgayla birleştiği son
noktaya kadar olan 12 vertebraya verilen addır. Bu omurlar; gövde bölgesine ait
motor ve duyu kontrol etmektedir. Eğer hasar bu bölgede gerçekleşir ve bir felç
yaşanırsa gövde ve aşağısında kalan bölgede yani ayaklar genital ve seksüel
yetenekler üzerindeki kontrol ortadan kalkacak (bacaklar ve ayaklar işlev
kaybedeceği için ) paraplejik felç yaşanacaktır.
Lomber
Vertebraları
Torakal vertebraları sonra bel bölgesini tutan 5 tane
vertebraya lomber vertebraları adı verilmektedir. Lomber vertebraları bir hasar
bir hasar omuriliğe bası yaparsa paraplejik felç yaşanacak; bacaklar ve aşağı
bölgede kalan fonksiyonlar yani genital ve seksüel yetenekler üzerindeki kontrol
ortadan kalkacaktır .
Sakral Vertebraları
Kuyruk sokumu
bölgesindeki 5 vertebraya verilen addır. Bu vertebralar (diz altında kalan)
aayakları ve seksüel- genital işlevleri kontrol eder. Bu bölgede yaşanacak bir
hasar sonucunda ayaklar ve genital - seksüel fonksiyonlarda duyu ve motor
faaliyetler kaybedilecektir.
Coxygeal
Vertebraları
Kuyruksokumunun uç kısmında birbirine yapışmış ve
güdükleşmiş halde uzanan 3-4 vertebraya verilen addır. Bu vertebralar tek
başlarına bir bölgeyi kontrol etmemekte burada yaşanacak travmalar belirgin bir
felce yol açmamakta ancak sadece ayaklarda işlev bozuklukları
olabilmektedir.
Bu şekilde sınıflandığında omurların içte kalan tambur
şeklindeki oval kısımlarına corpus sağında ve solunda kalan çıkıntılarına
çıkıntı arka kısmında kalan boynuz şeklindeki uzantıya da spinöz çıkıntı adı
verilmektedir.
Vertebralar birbirlerine aralarındaki discus (diskus
okunur) adı verilen yastıklarla bağlanmaktadır. Disklerin omurga sistemi
içindeki rolü kemiklerin birbirine değerek aşınmasını önlemek ve omurga
hareketine müsaade eden esnekliğe imkan sağlamaktadır. Omurga bunun yanında her
taraftan onu saran ve ligaman adı verilen bağ dokularıyla sıkı sıkıya
sarılmıştır. Ligamanların ön bölgeyi tutanlarına onterior ligaman arka bölgeyi
tutanlarına da posterior ligaman adı verilmektedir. İşte bütün bu unsurlarla bir
bütünlük oluşturan omurga sistemi stabil (yani sabitlenmiş)bir halde görevini
tam olarak yapmakta ve omuriliği korumaktadır.
Başlangıçta da
belirtildiği gibi Omurilik omurganın içerisinde yer almaktadır. Ancak omurilik
bu kanal içerisinde; dura adı verilen bir zarla çevrili olan BOS'un yani beyin
omurilik sıvısının içinde bulunmaktadır. BOS yani boyun omurilik sıvısı spinal
kordun dura ve kemiğe değmesini engelleyen bir hidrolik tampon görevi
görmektedir.
Omurilik anatomik olarak iki kısımdan oluşmaktadır. İlk
kısım C1'den L1-2'ye kadar uzanan ana parçadır. İkinci kısımsa; bu bölgeden
aşağı kadar uzanan ve at kuyruğuna benzeyen sinir lifi demetinden oluşan ve
cauda equina (kauda eqina okunur)adı verilen kısımdır. Anatomik olarak bu
şekilde yapılan omurilik; organlarla bağlantıyı vertebralar arasında uzattığı
sinir kökleri vasıtasıyla kurar. Toplam 31 çift sinir kökünün bölgelere göre
dağılımı şöyledir
1. Certikal Bölge 7+1=8 çift
1. Torakal Bölge 12
çift
1. Lomber Bölge 5 çift
1. Sakral Bölge 5 çift
1. Coxygeal Bölge 1
çift
Bu anatomik özelliklere sahip olan omurilik bir hastalık ya da
travmaya bağlı olarak baskıya uğrarsa yani basıya maruz kalırsa işlevini
yitirebilir. Bası yapacak hastalık ya da travma direkt omurilik üzerinde
olabilmekle birlikte bu durum daha çok omurgada yani vertebra kemiklerinde
gelişen bir hastalık veya travmanın etkisiyle olmaktadır. Özellikle bir kaza
sonucu kırılan vertebralardan kopan kemik parçaları vertebranın içinden geçen
omuriliğe zarar vermekte (kesi oluşturarak) omurilik felcine sebep olmaktadır.
Bu şekilde zarar gören omurilik hücreleri bir daha yeniden canlandırılamaz ve
üretilemez.
Omurga yani kolumna vertebralis
omurlardan oluşmuş içinde omuriliği barındıran kemik yapıdır.
Kolumna
Vertebralis 70 cm uzunluğundadır içindeki omurilik ise 43-45 cm arasında değişir
yani omurilik kolumna vertebralisten daha kısadır.Omurgakemiktenkıkırdaktan ya
da her ikisinden oluşan iskeletin en önemli bölümü ve de temel eksenidir.Sırt
boyunca uzanır ve vücuda destek sağlar.
Omurga ve omurilik
anatomisi
Omurga bir taraftan vücudumuzun dik durmasını diğer taraftan da
içindeki kanaldan geçen omuriliğin korunmasını sağlayan kemik zincirine verilen
addır. Omurilik ise beyin kökünden başlayarak kuyruksokumuna kadar uzanan ve
beyin ile organlar arasındaki irtibatı sağlayan merkezi sinir sistemine verilen
addır. Spinal cord (kord okunur) ya da medula spinalis olarak da adlandırılan
omurilik beyinden gelen cevapları da beyne cevapları da beyne iletmektedir. Bu
bakımdan organların bütün motor (yani hareket faaliyetleri) ve duyu (his)
faaliyetleri omurilik tarafından yaptırılır ve kontrol edilir. Omurilik bunun
yanında tek başına refleksleri de kontrol etmektedir.
33 kemikten oluşan
omurga sistemimizin her birine vertebra (omur) adını vermekteyiz. Bu omurların
bulundukları bölgeye göre şekilleri bazı farklılıklar göstermekle birlikte genel
anatomik yapıları aynıdır. Bu şekil farklılıklarına göre sınıflanan omurlar 5
grupta ele alınmaktadır. Buna göre;
1. Cervikal ( Dorsal) Vertebraları
7 tane
1. Torakal Vertebraları 12 tane
1. Lomber Vertebraları 5 tane
1.
Sakral Vertebraları 5 tane
1. Coxgeal Verttebraları Birbirine yapışık halde
3-4 tane
Cervikal Vertebraları
Kafatası bitim noktasından
başlayıp ensekköküne kadar uzanan boyun bölgesindeki7 omur cervikal vertebraları
olarak adlandırılmaktadır. Kollar ellerin motor (yani hareket ve duyu (his)
faaliyetleri omuriliğin bu seviyedeki bölgeleri tarafından kontrol edilmektedir.
Eğer omurgada meydana gelen bir hasar bu bölgede omuriliğe zarar verirse vücudun
kollar ve aşağısındaki bölgeleri felç olacaktır. Quardipleji (kuardipleji)
olarak adlandırılan bu felç türünde solunum hareketini kontrol eden kaslar da
etkileneceği için ölüm riski de söz konusu olabilir.
Torakal (Dorsal)
Vertebraları
Ense kökünden başlayıp kaburgaların omurgayla birleştiği son
noktaya kadar olan 12 vertebraya verilen addır. Bu omurlar; gövde bölgesine ait
motor ve duyu kontrol etmektedir. Eğer hasar bu bölgede gerçekleşir ve bir felç
yaşanırsa gövde ve aşağısında kalan bölgede yani ayaklar genital ve seksüel
yetenekler üzerindeki kontrol ortadan kalkacak (bacaklar ve ayaklar işlev
kaybedeceği için ) paraplejik felç yaşanacaktır.
Lomber
Vertebraları
Torakal vertebraları sonra bel bölgesini tutan 5 tane
vertebraya lomber vertebraları adı verilmektedir. Lomber vertebraları bir hasar
bir hasar omuriliğe bası yaparsa paraplejik felç yaşanacak; bacaklar ve aşağı
bölgede kalan fonksiyonlar yani genital ve seksüel yetenekler üzerindeki kontrol
ortadan kalkacaktır .
Sakral Vertebraları
Kuyruk sokumu
bölgesindeki 5 vertebraya verilen addır. Bu vertebralar (diz altında kalan)
aayakları ve seksüel- genital işlevleri kontrol eder. Bu bölgede yaşanacak bir
hasar sonucunda ayaklar ve genital - seksüel fonksiyonlarda duyu ve motor
faaliyetler kaybedilecektir.
Coxygeal
Vertebraları
Kuyruksokumunun uç kısmında birbirine yapışmış ve
güdükleşmiş halde uzanan 3-4 vertebraya verilen addır. Bu vertebralar tek
başlarına bir bölgeyi kontrol etmemekte burada yaşanacak travmalar belirgin bir
felce yol açmamakta ancak sadece ayaklarda işlev bozuklukları
olabilmektedir.
Bu şekilde sınıflandığında omurların içte kalan tambur
şeklindeki oval kısımlarına corpus sağında ve solunda kalan çıkıntılarına
çıkıntı arka kısmında kalan boynuz şeklindeki uzantıya da spinöz çıkıntı adı
verilmektedir.
Vertebralar birbirlerine aralarındaki discus (diskus
okunur) adı verilen yastıklarla bağlanmaktadır. Disklerin omurga sistemi
içindeki rolü kemiklerin birbirine değerek aşınmasını önlemek ve omurga
hareketine müsaade eden esnekliğe imkan sağlamaktadır. Omurga bunun yanında her
taraftan onu saran ve ligaman adı verilen bağ dokularıyla sıkı sıkıya
sarılmıştır. Ligamanların ön bölgeyi tutanlarına onterior ligaman arka bölgeyi
tutanlarına da posterior ligaman adı verilmektedir. İşte bütün bu unsurlarla bir
bütünlük oluşturan omurga sistemi stabil (yani sabitlenmiş)bir halde görevini
tam olarak yapmakta ve omuriliği korumaktadır.
Başlangıçta da
belirtildiği gibi Omurilik omurganın içerisinde yer almaktadır. Ancak omurilik
bu kanal içerisinde; dura adı verilen bir zarla çevrili olan BOS'un yani beyin
omurilik sıvısının içinde bulunmaktadır. BOS yani boyun omurilik sıvısı spinal
kordun dura ve kemiğe değmesini engelleyen bir hidrolik tampon görevi
görmektedir.
Omurilik anatomik olarak iki kısımdan oluşmaktadır. İlk
kısım C1'den L1-2'ye kadar uzanan ana parçadır. İkinci kısımsa; bu bölgeden
aşağı kadar uzanan ve at kuyruğuna benzeyen sinir lifi demetinden oluşan ve
cauda equina (kauda eqina okunur)adı verilen kısımdır. Anatomik olarak bu
şekilde yapılan omurilik; organlarla bağlantıyı vertebralar arasında uzattığı
sinir kökleri vasıtasıyla kurar. Toplam 31 çift sinir kökünün bölgelere göre
dağılımı şöyledir
1. Certikal Bölge 7+1=8 çift
1. Torakal Bölge 12
çift
1. Lomber Bölge 5 çift
1. Sakral Bölge 5 çift
1. Coxygeal Bölge 1
çift
Bu anatomik özelliklere sahip olan omurilik bir hastalık ya da
travmaya bağlı olarak baskıya uğrarsa yani basıya maruz kalırsa işlevini
yitirebilir. Bası yapacak hastalık ya da travma direkt omurilik üzerinde
olabilmekle birlikte bu durum daha çok omurgada yani vertebra kemiklerinde
gelişen bir hastalık veya travmanın etkisiyle olmaktadır. Özellikle bir kaza
sonucu kırılan vertebralardan kopan kemik parçaları vertebranın içinden geçen
omuriliğe zarar vermekte (kesi oluşturarak) omurilik felcine sebep olmaktadır.
Bu şekilde zarar gören omurilik hücreleri bir daha yeniden canlandırılamaz ve
üretilemez.