Kırıklar Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...


Join the forum, it's quick and easy

Kırıklar Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Kırıklar

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Kırıklar

    Mesaj tarafından CooL Çarş. Kas. 18 2009, 17:03

    Dıştan veya içten etki eden kuvvetlerle kemik dokusunda oluşan ayrılmaya
    veya bu sebeplerle kemiğin anatomik bütünlüğünün ve devamlılığının bozulmasına
    “Kırık” denir. Kemikteki kırılma etki eden kuvvetlerin
    derecesine ve kemiğin şoku abzorbe edebilme yeteneğine göre ufak bir çatlaktan
    (Fissür), bir veya bir çok kemiğin kırılmasına ; hatta komşu eklemlerde çıkık
    eşlik etmesine (Kırıklı-çıkık) kadar değişiklik gösterebilir.
    Kırığı oluşturan kuvvet sadece kemiği kırmayıp , beraberinde kemiğin etrafındaki deri, kaslar , tendonlar
    , ligamentler, damarlar, sinirler ve komşuluğundaki organları da yaralayabilir.


    Kırığı
    oluşturan sebepler ile kırık lokalizasyonları yaşlara göre farklılıklar
    gösterir. Yeni doğan döneminde doğum travmaları, çocuklarda düşme, dövülme ve
    trafik kazaları, gençlerde spor ve trafik kazaları, orta yaşlarda trafik ve iş
    kazaları ve ileri yaşlarda düşmeler ve tümöral olaylar kırık yapan başlıca
    nedenlerdir. Yeni doğanlarda doğum travmasına bağlı olarak en çok klavikula,
    femur cismi , humerus kırılır. Çocuklarda humerus suprakondiler kırıkları başta
    olmak üzere dirsek çevresi ve önkol kemikleri ile femur cismi en çok kırılır.
    Genç ve orta yaşlarda
    tibia, femur ve radius distali en çok kırılan bölgelerdendir. İleri yaşlarda
    femur boynu, trokanterik bölge, humerus proksimali ve radius distali en çok
    kırık görülen
    bölgelerdendir.


    KIRIK TURLERI

    Kapalı ve açık kırıklar arasında ayrım
    yapmak büyük önem taşır. Açık kırıkta deri ile derialtındaki yumuşak dokuların
    bütünlüğü bozulmuştur ve kırık hattı, dış ortam ile ilişkidedir. Kemik dokusunun
    iltihaba karşı direnci daha düşük olduğundan, açık kırıklarda kemik iltihabı
    tehlikesi çok yüksektir. Kapalı kırıkta ise kırığı kaplayan ve dış ortamdan
    ayıran dokuların bütünlüğü bozulmamıştır. Her iki kırık türünde de sinirlerde,
    kan ve lenf damarlarında ve çevredeki yumuşak dokularda çeşitli derecelerde
    lezyonlar oluşabilir. Kırıklar her zaman kolay fark edilmez. Ama
    hastanın yanlış taşınması bazen çok ağır zararlar getirdiğinden, tanıda hata
    payını en aza indirmek gerekir. Bir kınğı yok saymak ise yanlış tanımlamaktan
    daha tehlikelidir. Örneğin, bir omur kırığı fark edilmez ya da kırık kuşkusu
    önemsenmezse, hastanın dikkatsiz ve yanlış taşınması omurilikte hasara, sonuçta
    da felce neden olabilir.
    Tam kırıklarda belirtiler çoğu zaman dikkat
    çekicidir. Bunlar, kırık bölgesinde ağrı ve acı, şişlik, anormal hareketlilik,
    kemik gıcırtısı gibi ayırt edici sesler, biçim bozukluğu ve işlev kaybı ya da
    zayıflığıdır.


    Kırık
    Çeşitleri;
    Kırığı tanımada genel ölçütler ve kırık karşısında davranışın temel kuralları
    önceki maddede açıklanmıştır. Bu maddede ise kırıklarda uygulanacak önlemler yer
    almaktadır.
    KOL KIRIKLARI

    Kol kırığı söz konusu olduğunda,
    dirseğin altında kalan bölümü (önkol) göğüs üzerine kıvrıp bir eşarp ile
    bağlamak, üst bölümü ise gövdeye doğru, önden ve arkadan birer tahta parçası (ya
    da katlanarak sertleştirilmiş gazete, dergi vb) arasına alarak sabitleştirip
    gövdeye bağlamak gerekir. Özellikle çocuklarda sık rastlanan dirsek
    kırıklarında, koltukaltından parmaklara kadar kolun tümü, tahta parçaları
    yardımıyla bulunduğu konumda sıkmadan sabitleştirilmelidir. Bilek ve önkol
    kırıklarını da, kumaşa sarılmış sopalarla sıkmadan hemen sabitleştirmek, elin
    ayasını aşağı doğru tutarak hastayı bir an önce hastaneye götürmek gerekir.
    Köprücük kemiği kırığında önkol gövdeye doğru kıvrılır ve boynun arkasından
    bağlanan üçgen biçimli bir bezle buraya tutturulur. Önkol ile göğsün arasına
    yumuşak bir madde konur. Kırık bulunan kol, sağlıklı kolun koltukaltından
    bağlanan bir şeritle sabitleştirilir.
    BACAK KIRIKLARI

    Uyluk kemiği kırığı söz konusu
    olduğunda, omuzdan ayaklara kadar uzanabilen ve yaklaşık 15 cm genişliğinde bir
    tahta parçası bulmak gerekir. Tahta parçası, teması yumuşatmak amacıyla bir
    çarşaf, örtti ya da benzeri bir kumaşla kaplanır. Daha sonra hastanın altına
    hasar görmüş tarafa yerleştirilip şeritlerle sıkmadan bağlanır; böylece tüm
    bacak, kalça kemiği ve omurilik sabitleştirilir. Uygun bir tahta bulunamayan
    durumlarda, hastanın bacakları arasına kıvrılmış bir çarşaf yerleştirilir.
    Kalçadan ayak bileklerine kadar iki bacak, birbirine şeritlerle (kravat, havlu
    vb) bağlanır. Dizkapağı kırığında, bacağı kalçadan ayağa kadar olanak varsa
    kumaşa sanlmış bir tahta parçası ya da sert bir destekle sabitleştirmelidir.
    Dizden ayağa kadar olan bacak kırıklarında da bacağı kalçadan ayak ucuna uzanan
    iki tahta parçası arasında sabitleştirmek gerekir. Bu arada bir elle ayağın
    ucunu. öbürüyle de topuğu tutup yavaşça çekerek bacağı düzeltmek yararlı olur.
    Ayak kemiği ya da parmaklannda kınk olduğunda ayakkabı çıkarılmalı, aşırı ağrı
    ya da başka bir nedenle çıkanlamıyorsa kesilmelidir. Daha sonra kalın kompresler
    uygulanır ve ayak, sıkılmadan bağlanır.Böylece kırık görece hareketsiz hale
    getirildikten sonra hasta en yakın hastaneye götürülür.

    YÜZ KEMİKLERINDEKİ KIRIKLAR

    Yüzdeki kırıkların en
    yaygın nedeni trafik kazalarıdır. En çok çeşitli travmalar sonucu oluşabilen
    burun kırıklarına rastlanır. Çoğu kez burun kırığı fark edilmez. Özellikle
    çocuklarda, travma sonrası uygun biçimde tedavi edilmeyen kırık bir burnun,
    bozuk biçimde iyileşerek, estetik sorunların yanı sıra hava geçişinde zorluklar
    yaratabileceği unutulmamalıdır. Böyle biçim bozukluklarının yetişkin yaşta
    cerrahi yolla onarılması güçtür.
    Altçene kırığına özellikle trafik
    kazalarında ve sporcularda oldukça sık rastlanır. Bu kemikteki kırıklar, oluşan
    biçim bozukluğundan ötürü kolay fark edilir. Ama bazen kemik uçlarındaki oynama
    çok hafif olduğundan kırık anlaşılamayabilir.Hastanın ağzını kapatamaması ve
    tükürüğün kanla kanşık olması altçene kınğının belirtilerindendir. Altçenenin
    tüm hareketleri acı verir. Çoğunlukla dişlerde de kınlma vardır.Bu durumda
    yapılacak ilkyardım çeneyi hafifçe kaldırarak ağzı üst ve alt dişler iç içe
    oturana değin kapatmaktır. Daha sonra çene, iki şeritle başın üstünden ve
    enseden bağlanarak sabitleştirilir.Hastada kusma varsa, bağı çözmek
    gerekecektir. Çene nazikçe desteklenerek kusma bitinceye değin baş bir yana
    çevrilir.
    OMURGA KIRIKLARI
    Omurga kırığı, ilkyardımda en çok sorun oluşturan türdür. Yanlış bir hareket,
    omurga içinden hareket sinirlerine ve duyulara giden sinir köklerini ya da
    omuriliği örseleyerek felce neden olabilir. Boyun omurlarındaki kırıklarla öteki
    omurga kırıklarını ayırt etmek gerekir. Boyun omurlarındaki kırıklarda hastayı
    hareketsiz tutmak çok önemlidir. Hastanın taşınması için en az 4 kişi
    gereklidir. Hastayı sedyeye ya da kumaş kaplı tahta bir levhaya (en az iki metre
    uzunluğunda olmalıdır) taşırken
    bir kişi başı vücut doğrultusunda tutmalı,
    biri omuzlan, biri kalçaları, öteki de bacakları tutarak kaldırmalıdır. Bu
    koşullar sağlanamıyorsa, en iyisi cankurtaranı beklemektir. Olanak varsa hasta,
    sedyeye koyulabilecek kadar kaldırılıp sık aralıklı şeritlerle bağlanır. Başın
    altına hiçbir şey koyulmamalı, ama hastaneye gidene değin hareketsiz kalmasını
    sağlamak için kenarlarına sert ya da yarı sert nesneler (gazete, katlanmış
    giysiler vb) yerleştirilmelidir. Sırt ve bel kınklarında da aynı önlemler
    alınmalıdır. Hasta bulunduğunda sırtüstü durumdaysa, döndürmeden önce tahta
    levhayı uygulayarak omurgada oluşacak kıvnlmalar önlenmelidir. Bu dummda da doğm
    hareket etmek olanaksızsa, en iyisi cankurtaranı beklemektir.Osteoporoz (OP) sözcük anlamı olarak “gözenekli kemik” demektir. Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen hastalıkta aslında kemiğin erimesi söz konusu değildir.OP düşük kemik kütlesi ve kemiğin mikro yapısında bozulma ve bunun sonucunda kemik kırık riskinin arttığı sistemik bir iskelet hastalıktır. Yani kemik kütlesi azalması, kemik kalitesi bozulması, kemiğin içindeki destek dokusunun zayıflaması sonucu kırık riski artar.




    [/b]

      Forum Saati C.tesi Nis. 27 2024, 22:05