Damar Sertliği Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...


Join the forum, it's quick and easy

Damar Sertliği Uyeols10
GÖNÜLLİMANİ PAYLAŞIM PLATFORUMUNA HOŞGELDİNİZ
GÖNÜLLİMANİ FORUM'dan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE Olunuz! İyi Forumlar...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Damar Sertliği

    CooL
    CooL
    ADMİNİSTRATOR

    ADMİNİSTRATOR


    Yaş Yaş : 38
    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1384
    Kayıt Tarihi Kayıt Tarihi : 09/05/09

    Yeni Damar Sertliği

    Mesaj tarafından CooL Paz Ara. 13 2009, 10:26

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Ateroskleroz (damar sertliği), arterlerin (atardamarların) içinde kan damarlarını daraltan ve kan akışını yavaşlatan yağ birikintilerinin oluşmasıdır. Koroner arter hastalığının en yaygın tümdür. Vücuttaki her bir organ ve dokunun taze, oksijen açısından zengin kana ihtiyacı vardır.
    Kan, arter (atardamar) olarak adlandırılan tüplerden vücudun tüm bölgelerine pompalanır. Hayatta kalmanız için bu kan damarlarının iyi bir şekilde çalışıyor olması çok önemlidir.
    Sağlıklı bir arter (atardamar), temiz. Düz bir kılıfı vardır ve kan akışını engelleyen blokajlar bulunmaz.

    Ateroskleroz (damar sertliği), arter duvarlarının iç kılıfında mikros¬kobik hasarlar olarak başlar. Yüksek kan basıncı (tansiyon), sigara içmek, diyabet (şeker hastalığı), yüksek kolesterol ve trigliserid, muhtemelen yüksek homositein, kanın daha kolay pıhtılaşmasına neden olan durumlar, kokain gibi maddeler ve androjenler ve muhtemelen arterlerin (atardamarların) iç kılıflarının enfeksiyonu gibi birçok şey bu hasara neden olabilir.

    Hasarın ilk belirtileri, arterlerin (atardamarların) duvarında görülen ve plak olarak adlandırılan yağlı çizgilerdir. Bu yağlı çizgiler erken yaşlarda başlar ve genç yetişkinler de bile görülebilir.
    Başlangıçtaki hasara ne neden olursa olsun, sonuç; kan akımından gelen trombositlerin o alanda toplanması ve kısa bir süre sonra yulaf çorbasına benzer bir yağ, kalsiyum birikintileri ve hücre parçalarından oluşan bir karışımla birleşmesidir.
    Yavaş yavaş arter (atardamar) duvarından hücreler bu karışımı çevreler. Arter (atardamar) duvarında iltihaplanma vardır; bağışıklık sistemi akyuvar hücreleri harekete geçer, hızla zarar görmüş bölgeye ilerler ve, başarısızca, bunu iyileştirmeye çalışırlar.
    Yağ birikintisinin üzerinde lifsi bir kapak oluşur. Bu birikinti gittikçe kan akışını engelleyerek ve sonunda da göğüste bir ağrıya (anjina) neden olarak büyüyebilir. Lifsi kapak yırtılabilir ve böylece de bir kalp krizine neden olur.
    SEMPTOMLAR
    Daha fazla materyal (madde) biriktikçe bir ateroskleroz plak büyümeye devam eder ve sonunda arterden (atardamardan) kan akışını engeller. Kan akışı belirli bir kritik noktanın ötesinde engellendi¬ğinde, semptomlar görülür.

    Ateroskleroz arterlerde (atarda¬marlarda) oluşursa, göğüs ağrınız (anjina) olabilir ya da kalp krizi geçirebilirsiniz. Beyni kanla besleyen arterlerdeki (atardamarlardaki) blokajlar (engeller), felce neden olabilir. Bacakları kanla besleyen arterler deki (atardamarlardaki) blokajlar (engeller), intermitan klodikasyon olarak adlandırılan ağrılı bir hastalıkla sonuçlanabilir.
    Kalp de sürekli olarak oksijen ve diğer besinlere gereksinim duyar. Kalbi besleyen kan damarları koroner arterlerdir. Çok sıra dışı durumlar haricinde, koroner arterler kalbin gereksinim duyduğu oksijen açısından zengin kanı karşılayabilir. Maraton koşusu gibi aşırı eforun sarf edildiği zaman dilimlerinde bu arterler normal kan akışlarının beş katma kadar fazlasını kaldırabilirler.
    Kalp kası, gereksinim duyulan çabaya yanıt vermek için ihtiyaç duyduğu kanı aldığında, vücut çalışması gerektiği gibi çalışır; kas, daha çok çalışıyor fakat daha fazla enerji yakıyordur fakat kandan sürekli bir yeni enerji (şeker ya da oksijen gibi) alıyordur.
    Ancak kan, kalp kasının gereksinimlerini karşılayacak kadar yeterli enerji sağlayamadığında kötü şeyler olabilir. Kalp kası gerilebilir (bu da göğüs ağrısına neden olur), daha az etkin bir şekilde pompalama yapabilir, kalp ritmi bozuklukları oluşabilir ve hatta aniden kan pompalamayı kesebilir, ki bu kardiyak arresttir (kalbin durmasıdır).

    TEDAVİ SEÇENEKLERİ
    Aterosklerozla savaşmada ilk adım, hastalığın gelişimini engellemektir. Bunu, az yağ içeren bir diyet (beslenme), sigarayı bırakmak, yüksek kan basıncını (tansiyonu) kontrol altında tutmak, diyabeti (şeker hastalığını) tedavi etmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerle gerçekleştirebilirsiniz.

    Aynı zamanda, günde bir aspirin almak da (çünkü bu kanın pıhtılaşma olasılığını azaltır) koroner arter hastalığı olan kadın ve erkeklerde ve hatta koroner arter rahatsızlığı olmayan fakat önemli kardiyak risk faktörleri bulunan kişilerde kalp krizi olasılığını büyük bir ölçüde azaltabilir.
    Doktorunuza, günde bir aspirin almanın sizin için iyi bir fikir olup olmadığını sorunuz. Bir kalp krizi geçirmişseniz, tüm bu önlemler çok daha önemlidir; başka bir kalp krizi geçirme ve vaktinden önce ölme olasılığınızı azaltabilirler. Arterlerinizdeki (atardamarlarınızdaki) blokajlar (engelleyici şeyler) ilaç kullanmanıza rağmen zayıflatıcı semptomlarınızın olmasına neden olan bir noktaya eriştiyse -ya da bir kalp krizi geçirme riskiniz ciddiyse anjiyoplasti ya da ameliyat olmanız gerekebilir.
    Koroner arter bypass ameliyatı , kalbin kan akımından mahrum kalmış bölgelerine yeniden kan akışını sağlar. Kalbe, hastalanmış arterlerdeki engelin çevresinden kan taşıması için damar grefti yapılır.

      Similar topics

      -
      » Damar

      Forum Saati C.tesi Nis. 27 2024, 20:55